Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
İsmail Atasever

HERŞEY MAĞDUR OLAN İNSANLARIMIZ İÇİN

Nereden bakılsa bir ayı geçen süre olmuştu.

Ülkemizin 11 kenti yüzyılın en büyük deprem felaketine maruz kalmış,

Beraberinde çok sayıda insanımız hayatından olmuştu.

Bir o kadar da yaralananlar.

Ya geride kalanlar!

Özellikle yakınlarını kaybedenler…

Her biri, canından can koparan kayıplar yanında evsiz barksız kalmışlardı.

                                                            ***

Her şeye karşın bir gerçek vardı.

Önemli kayıplar vermelerine karşın onlar yalnız değillerdi.

Olamazlardı…

İnsanımızın dayanışma ve yardımlaşma ülküsü, her zaman olduğu gibi bu kez de galebe çalmıştı.

Bu nedenle halkımız, daha ilk günden itibaren teselli etmek ve de yardım edebilmek adına dört bir yandan deprem bölgesine koşarak, kardeşlerinin yanında olmuşlardı.

Sonra nasıl olmasınlar!

Onlar kardeşlerimizdi.

Tarih boyunca tasada ve kıvançta bir ve beraber olduklarımızdı.

Yıkıcı bir depremde yanlarında olmadıktan sonra ne zaman olunurdu?

Bu nedenle nice insanımız, şu an onların en fazla ihtiyaç duydukları zaman diyerek, her dem yanlarında oldular.                                                       

Böylesine halis düşüncenin sahibi insanımız, depremin meydana geldiği ilk günden itibaren kardeşlerini yalnız bırakmadılar.

Bir yerde HERŞEY MAĞDUR OLAN İNSANLARIMIZ İÇİN yaklaşımı içerisinde hareket ederek, örnek dayanışmalar sergilediler.

Bu kadar da değildi.

Depremin üzerinden bir ay gibi bir süre geçmesine karşın, yardımlaşma ve dayanışma adına örnek teşkil eden yaklaşımlarını sürdürüyorlar.

Hem de hiç ara vermeden.

                                                     ***

Ve kadınlarımız…

Onlar deprem bölgesine giderek, her şey mağdur olan insanlarımız yaklaşımı içerisinde hareket ediyorlardı.

Üstelik her biri çeşitli mesleklerin sahibiydiler.

Özellikle aralarında kariyer sahibi kadınlarımız vardı.

Sonra yaklaşımları sadece bir alana özgü değildi.

Yıllarca el emeği göz nuru dökerek ördükleri elbiseler ve türlü giyecekleri, mağdur olanlara bağışlamışlardı.

Kısaca belirtmek gerekirse kadınlarımız, yardımlaşma ve dayanışmanın yadsınmaz örneğini sergilemişler ve devam ediyorlardı.

                                                      ***

Anlaşıldığı üzere deprem bölgesinde gözlenen mağduriyetlerin sınırı yoktu.

SU İHTİYACININ GİDERİLMESİ İÇİN SONDAJ ÇALIŞMASI YAPILIYOR,

Depremin etkisini gösterdiği her yerde SAYISIZ ÇADIRLAR KURULUYOR,

Aynı yerlerde YEMEKLER YAPILIYOR,

MUĞLA OLGUİNLAŞMA ENSTİTÜSÜ BÜNYESİNDEKİ USTA ÖĞRETİCİLER DEPREM BÖLGESİNE GİTMİŞLERDİ.

Gözlendiği üzere yardımlaşma ve dayanışmalar bunlarla sınırlı kalmıyor.

İlişkin olarak BODRUMLU TURİZMCİLER,

SİYASİ TEŞEKKÜLLERİN KADIN KOLLARI

Ve daha da HERŞEY MAĞDUR OLAN İNSANLARIMIZ yaklaşımı içerisinde sergilenen yaklaşımlar.

Anlaşıldığı üzere YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMANIN SINIRI YOKTU.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER