Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
İsmail Atasever

DEVLET-MİLLET EL ELE

6 Şubat tarihinde yüzyılın en büyük depremlerinden biriyle yüz yüze gelince, tabir yerindeyse feleğimiz şaşmıştı.

Nasıl etkilenilmezdi!

Neresinden bakılsa 10 ilimiz, ardından bir ilin daha eklenmesiyle 11 kentimiz büyük bir doğal afetin etkisinde kalmıştı.

Derken bir gün öncesinde, özellikle Malatya ilimiz ve çevresi, yeni bir afetle karşı karşıya geliyor.

Bunun üzerine bir kez daha sarsılıyoruz.

                                                                    ***

İlişkin olarak, gözlenen gelişmeler bağlamında mutlak cevap arayan bir nokta vardı.

“Bilim adamlarının dahi açıklamada zorlandığı husus, depremin bunca süredir devam etmesi.”

İlk depremin olduğu günün üzerinden 15 gün gibi zaman geçmesine karşın yeniden etkisini göstermesi, bugüne değin karşılaşılan bir durum değildi.

Elbette geçen süreler içerisinde Rechtaer ölçeğine göre değişik şiddetlerde depremler olmuştu.

Ne var ki şimdi olduğu gibi kısa sürede art arda etkisini göstermemişti.

Asıl endişe yaratan ve de cevap arayan olayın bu yönündü.

Bu nedenle gözlemlediğimiz kadarıyla birçok kuruluş, ilişkin olarak bilim adamları olayın üzerinde çalışmalar sergiliyor.

                                                                   ***

Hiç kuşkusuz olayın bir önemli boyutu daha vardı.

Başta devletin ilgili kurumları olmak üzere, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve de halk, ne tür yaklaşımlar içerisindeydi?

Ülkemizin doğal bir afete maruz kalan bölgesinde tez elden yaraların sarılması için daha da neler yapılıyordu?

Kısaca kişi, kurum ve kuruluşlar bazında, isten boyutta yaklaşımlar sergileniyor muydu?

Daha da cevap arayan sorulur, sorular…

                                                                       ***

Vurguladığım gibi tarihin en büyük depremlerinden birine maruz kalan kentler için her yerleşim birimi gibi konuşlandığım kent Muğla, ne tür faaliyetler içerisindeydi?

Söz konusu afet üzerinde Vali Orhan Tavlı başkanlığında, birçok kurum ve kuruluşların katıldığı koordinasyon toplantısı gerçekleştiriliyor.

Bu bir yerde sergilenen çalışmaların değerlendirildiği birliktelikti.

Konuya ilişkin görüşlerini yansıtan mülki amir Tavlı;

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde art arda meydana gelen depremden etkilenen şehirlerde yaşayan vatandaşların acısını yüreğinde hisseden, yardım elini uzatabilmek için büyük bir seferberlik başlatan yardımsever Muğla’lıların tek yürek olduğunu ve müthiş bir dayanışma örneği sergilediğini vurguluyor.

Mülki amirin yaklaşımında abartı yoktu.

Bunun en belirgin gösteresi, sosyal Dayanışma Kurum Müdürü Özden İşler’in gelişmelere yönelik açıklamasıydı.

Diyor ki:

Şimdiye kadar deprem bölgesine 600 tır yardım malzemesini kara, deniz ve askeri uçak gemi ve uçaklarla afet bölgesine gönderildi.

Bunlar arasında zaruri ihtiyaçların giderilmesine yönelik malzemeler de vardı.

Söz konusu malzemeler yanında seyyar tuvalet, yaşam ve banyo için 310 konteyner gönderiliyor.

Kabul etmek gerekir ki bu yaklaşımların ölçüsü olamazdı.

Özellikle zaruri ihtiyaçların giderilmesi için oldukları düşünülürse.

Bu bir yerde yardımlaşmanı dayanılmaz ağırlığıydı.

                                                                ***

Gelişmelere yönelik yaklaşımlarını sürdüren Vali Orhan Tavlı devamla diyor ki;

“Depremzedelerin yaraları en kısa sürede devletimiz ve milletimiz tarafından sarılacaktır.

İlk günden bu yana yardım kampanyasına gerek nakdi gerekse de ayni olmak üzere desteklerini eksik etmeyen meslek odalarına ve borsaya, belediyelere, kamu kurumlarına, iş insanlarına, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve tüm Muğla’lılara teşekkür ediyorum.”

Sonuçta dikkat çeken bir nokta vardı ki, ne denli önemli ve anlamlı olduğu konusunda tereddüt yoktu.

Bu da, söz konusu deprem bölgelerinde konuşlanan halkın yaralarını bir nebze olsun sarabilmek için vatandaşlarımızla birlikte tüm kurum ve kuruluşlar bünyesinde ilgili ve yetkililerin DEVLET-MİLLET ELELE KAPSAMINDA tek yürek olmalarıydı.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER