Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Header reklam
İsmail Atasever

TEPKİ GÖSTERMEMEK MÜMKÜN DEĞİLDİ

İçinde bulunduğumuz süreç adına dense ki;

Bir taraftan sevinirken diğer yandan endişe ediyoruz.

İlişkin olarak kahrolanlarımız az değil.

Kesinlikle abartılı bir yaklaşım değildi.

Özellikle şiddetli kış şartlarının etkisini gösterdiği yıllarda yaşam koşulları, daha zor bir hal alırdı…

Üstelik bu durum kimi yıllarda kısa süreli olmasına karşın öyle yıllarla karşılaşılır ki, daha uzun süre etkisini gösterirdi.

Derken yeni bir süreç gözlenirdi.

Kış mevsiminin sona erip havaların ısınmasıyla birlikte sıcaklık değerleri daha yüksek rakamlar içerirdi.

                                                                             ***

İlişkin olarak gözlenen gelişmeler bağlamında bir realite vardı.

Her mevsimin kendine özgü özellik ve güzellikleri vardır.

Bu durum doğanın kanunu olduğu için mevsimler, her birimiz adına farklı değerler içeren doğal süreçlerdir.

Bu nedenle her mevsimin başlangıcında farklı duygulara kapılırız.

Doğal olarak bir taraftan sevinirken, diğer yandan bazı endişeler yer eder.

Özellikle sıcaklık değerlerinin artmasıyla yaşam koşulları, daha bir normal seyrinde devam ederdi.

Buna karşın farklı bir durum gözlenirdi.

Yüksek sıcaklık değerlerinin gözlendiği günler, bir yerde endişeleri beraberinde getirirdi.

                                                                            ***

Yüksek sıcaklıklar diyorum.

Nasıl ki sıcaklık değerlerinin daha düşük olduğu kış mevsiminde yaşam koşullarının içerdiği zorluklardan etkilenirken, yüksek sıcaklıkların gözlendiği süreç de, bir şekilde yaşamı etkilerdi.

Üstelik etkisi sadece belirli bir kesim için değil, tüm canlı varlıklar içindi.

Her türden ormanları oluşturan ağaçlar,

Çeşitli cinste hayvanlar,

Ve de insanlar.

Bu nedenle içinde bu süreç her kesimi mutlu ettiği gibi zaman zaman çeşitli üzüntülere neden olmaktadır.

Hem de telafisi çok da kolay olmayan bir şekilde.

Onun içindir ki yaz mevsimi sevinç, mutluluk ve zaman zaman üzüntülerin yer ettiği bir süreç olarak gözlenir.

                                                                         ***

Kabul etmek gerekir ki yaz mevsimi, çoğunlukla mutlu olduğumuz günlerin gözlendiği bir dönemi ifade etmesine karşın, bir gelişmeyle yüz yüze geliniyor ki, gerçekten çok üzücüydü.

Hatta her birimizi kahreder dense, abartı olmazdı.

Tüm canlı varlıkları ve bizleri bu denli etkileyen gelişmenin ne olduğuna baktığımızda karşımıza, tahrip edilmeleri gibi bir durum çıkıyor.

Yani ORMANLARIN bir şekilde çeşitli etkenlere maruz kalması…

Kuşkusuz böylesi bir tablo ile karşılaşınca karşımıza çeşitli sorular çıkıyor.

Üstelik her biri cevap arıyordu.

                                                                     ***

Böylesine önemli varlıklar olduklarını yadsımak mümkün olmadığına göre nedendi?

Neden bir şekilde ormanlar tahrip ediliyordu?

Hadi diyelim ki, doğal bir durum söz konusudur.

“Yıldırım ve benzeri doğal olayların önüne geçmek mümkün değildir.”

Peki hal böyle, neler ifade ettikleri bir şekilde ortada iken tahrip edilmelerinin nedeni neydi?

Sonra, art niyetliler dışında ormanların yanıp kül olması kimin işine yarardı?

Ve daha da ormanların tahrip edilmesine neden olan etkenler.

                                                                     ***

Gözlendiği üzere bu tür olumsuzluklar zaman tanımıyordu.

Dolayısıyla kabul etmenin mümkün olmadığı eylemler, belirli bir zaman dilimiyle sınırlı kalmamıştı.

Yıllara varan süreçte, ülkemizin birçok kesiminde olduğu gibi konuşlandığımız kent Muğla’da da ormanlar bir şekilde tahrip edilmişti.

Her ne kadar yıldırımlar olmak üzere bir kısım doğal afetler zaman zaman orman yangınlarına neden olsalar da, çoğu kez gözlenen ve de bizatihi tespit edildiği şekilde kasıt unsuru, daha bir üzücü eylemdi.

Hal böyle olunca üzülmemek ve de kahrolmamak elde değildi.

Daha kısa bir süre öncesinde gözlenen ve her birimizi sonsuz mutlu eden ormanlarımız, bir kısım sorumsuzlar tarafından bilinçli veya değil, tahrip edilmişlerdi.

Üstelik tahribat sadece belirli bir bölgede değildi.

Milas ilçesi Akbelen yöresinde olmak üzere Muğla’ya bağlı birçok ilçede de yangınlar etkisini göstermiş.

Beraberinde birçok alan yangınlara maruz kalmıştı.

Sonuçta bir realite vardı.

Muğla olarak, sahip olunan orman varlığıyla BİR TARAFTAN SEVİNİR ve mutlu olurken, ne yazık ki gözlenen yangınlar sevincimizi kursağımızda bırakıyordu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER