KEL ALİ’NİN BAĞI

Merhaba Sevgili Okurlar,

Öncelikle geçmiş Ramazan Bayramınızı kutlarım. Sağlık, mutluluk, huzur, adalet ve özgür bir ülkede bağımsız nice bayramlar görmemizi temenni ederim.

“Her kim ki Türk’e, Atatürk’e düşmandır, biliniz ki onlar Malazgirt’te İstanbul’un fethinde, Çanakkale’de, İstiklal harbinde mağlup ettiklerimizin Anadolu’da kalmış tohumlarıdır. Ülkücü olup da Atatürk’ü sevmeyen kişiler, ülkücülüğün temel anlam ve prensiplerini kavrayamamış, kendini ülkücü sanan kanı bozuk insanlardır. Ancak istila ve işgal altındaki bir millet milliyetçilik yaptığı için suçlanabilir” diyen Rahmetli Başbuğum Alparslan Türkeş’i rahmet, minnet ve dualarla anıyorum.  

Başta ülkemiz ve dünya; tabiri yerindeyse kel Ali’nin bağına dönmüş durumundadır. Yaptığım araştırmada; Gaziantep’te yaşayan kel Ali yevmiye olarak gündeliğe giderek geçimini sağlamaktadır. Biriktirdiği paralarla sonunda kendine küçük bir bağ alır. Köylünün işini yapmaktan kendi bağı ile ilgilenemez. Etraftaki bağlar bakımlı ve düzgün iken kel Ali’nin bağı bakımsızlıktan ağaçlar ve bağ birbirine girerek bağ karman çorman bir şekildedir. Bu arazi kimin diye soranlara da cevap olarak burası kel Ali’nin bağı demişler ve karışık durumlar için ülke genelinde söylenir duruma gelmiştir.

ABD başkanı Trump ’un sert söylemlerle çıkışları başta kendine destek veren milyarderleri zarara uğratmaya başlamış. Gümrük vergilerini arttırarak bir nevi ticaret savaşı başlatmış. Kanada’nın eyalet olması gerektiğini söyleyerek Kanada’nın yanında dünyanın en büyük adası olan Grönland’a göz diktiğini ima etmiştir.

Trump’ un bu açıklamaları sonrasında ülkelerarası yeni ittifakların olacağını bazılarının dağılacağını düşünmekteyim.

ABD’nin Yemen’e saldırması sonrasında Ortadoğu ile ilgili BOP’ un hızlanarak devam edeceğini düşünmekteyim.

Türkiye’ de ise gücü elinde tutanların uyguladığı hukuksuzluk sonunda sokak gösterileri başlamış ve Z kuşağı denilen gençlik meydanlarda yerini almıştır. Hukuksuz bir şekilde gözaltılar başlamıştır. Elbette güvenlik görevlilerine karşı işlenen suçlarda suçlu cezasını çekmelidir. Güvenlik görevlileri de bu ülkenin evladı.

2 Nisan’da ülke genelinde boykot yapılmıştır. Gücü elinde tutanlara göre boykot başarısız olmuştur. Yaptığım araştırmada başarılı olduğu yönünde açıklamalarda bulunmaktadır.  O gün Muğla’da bile çoğu esnaf dükkanını açmamıştı. AVM’leri bilemiyorum. Boykot çağrısında bulunanlar hakkında soruşturmalar dahi açılmıştır.

Uzmanlara göre 19 Mart tarihinden bu yana Merkez Bankasının milyarlarca doları piyasaya sürdüğü ve sürmeye devam edeceği tahmin ediliyor. Bunun piyasaları ve ekonomiyi nasıl etkileyeceği tahmin edilemiyor ise de şahlanacağı yönünde kanaatim bulunmaktadır.

Fethettiğimiz Suriye’de yeni kabine açıklanmış. Değişik etnik gruplardan bakanların olduğu basında yer almıştır. Kaynaklara göre Suriye’de 1,5- 2 milyon Türkçe konuşan Türkmen, 2-3 milyon da Arapça konuşan Türkmen bulunmaktadır. Toplamda 3,5-5 milyon Türkmen bulunmasına rağmen kabinede bir tane bile Türkmen bulunmamaktadır.

Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkelerden bazılarının Güney Kıbrıs’a elçilik açtığını da hatırlatmak isterim.

Dünyanın ve ülkemizin kel Ali’nin bağı olup olmadığının cevabını da okurlara bırakmak istiyorum.  

“Ben çok iyi anlıyorum ki, insanlık eninde sonunda birleşmeli ve birlikte kardeşçe yaşamalıdır. Bunun için birleşmeli ve tüm anormalliklere, karşılıklı düşmanlıklara son vermeli ve hepsinden önce bu anormalliklerin sebebi olan insanın insan tarafından sömürülmesi sistemi ortadan kaldırılmalıdır.” Diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anıyorum.  

Kalın sağlıcakla ve adaletle…   

Bu haber 100 kez okundu.