Merhaba Sevgili Okurlar,
Bir haftalık aradan sonra sizlere tekrar yazabilmenin mutluluğu var içimde.
Yazamadığım zaman içinde Kurtuluş Savaşını veren ve kazanan, Cumhuriyetin temellerini atan ve kuran, Gazi Meclisin açılışının 105. Yılını kutladık. Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının yanında dünyada bir örneği olmayan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu bayramı 1929 yılından bu yana Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlamaktayız. “Bir kereden bir şey olmaz” diyenlere inat kutlamaya da devam edeceğiz.
1 Mayıs, 1886’da Amerika’da iş gününün 8 saat olmasıyla başlayan mücadelesi; 1889 yılında Paris’te toplanan ikinci enternasyonal toplantısında 1890 yılından itibaren kutlanmasına karar verilmiştir. Ülkemizde ise 1912 yılında İstanbul’da ilk defa kutlanmış. 1923 yılında resmi olarak kutlanmıştır. 2009 yılından itibaren resmî tatil ilan edilerek Emek ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır. Alın teri dökerek ekmeğinin peşinde olan tüm yurttaşlarımızın günü kutlu olsun.
Tarihimize Irkçılık-Turancılık davası olarak giren ve 1944-1945 yıllarında davası görülen ve Türk siyasetinde tanınan isimler çeşitli cezalara çarptırılırlar.
Hüseyin Nihal Atsız’ın 3 Mayıs 1944’te yargılanmak için Ankara’ya getirilmesi ile başlamıştır. 65 oturum süren davada Hasan Ferit Cansever, Fethi Tevetoğlu, Alparslan Türkeş, Nurullah Barıman, Zeki Özgür Sofuoğlu, Fazıl Hisarcıklı, Hüseyin Nihal Atsız, Hüseyin Namık Orkun, Nejdet Sançar, Saim Bayrak, İsmet Rasin Tümtürk, Cihat Savaş Fer, Muzaffer Eriş, Fehiman Altan, Yusuf Kadıgil, Cebbar Şenel, Zeki Velidi Togan, Orhan Şaik Gökyay, Hikmet Tanyu, Reha Oğuz Türkkan, Hamza Sadi Özbek, Cemal Oğuz Öcal, Sait Bilgiç olmak üzere toplam 23 sanık yargılanmıştır. Muğla’da Türk Milliyetçiliğinin önderliğini yapmış ve tabutluklara sığmayan Hamza Sadi Özbek’i, Türk Milliyetçilerinin Başbuğu Alparslan Türkeş’i ve Türk Milliyetçiliği davasına hizmet etmiş tüm Türkçüleri rahmet ve minnetle anıyorum.
Başından beri 3 Mayıs Türkçülük veya Türkçüler Günü olarak kutlanırken Milliyetçiler günü olarak lanse edilmeye başlandı. Türk Milliyetçileri günü deseler gene anlayacağız da, hangi milletin milliyetçiler günü olduğunu bilen varsa bana da anlatırsa sevinirim.
Tek bayrak, tek vatan, tek millet diyenlere sormak istiyorum. Tek millet dediğiniz hangi millet? Tek diye bir ülke olduğunu bilmiyorum.
Ülke gündemini meşgul eden bazı öneli olayları da sizlerle paylaşmak isterim.
23 Nisan’da İstanbul-Silivri’de olan deprem, olası felaketleri tekrar ülke gündemine getirdi. Deprem olduktan sonra konuşulup; sonrasında gerekli tedbirlerin alınmadığına alıştık artık. Olası İstanbul depremi, İstanbul’dan kaçışı hızlandıracaktır. Ve yaşanacak iller listesinde ilk sırada yer alan Muğla’mıza hücum edeceklerdir diye düşünüyorum.
29 Nisan’da ilk duruşması yapılan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ikinci duruşması 10 Eylül’e ertelendi. Hepimizin vicdanını yaralayan ve derinden üzen Narin Bebek cinayetinde kaybolmasıyla başlayan ve davanın karara çıkması arasındaki süreç bile daha kısa sürdüğünü siz okurlarla paylaşmak isterim. 21 Ağustos’ta kaybolan Narin bebek cinayetinde 26 Aralık’taki başlayan duruşması, 3 gün sürmüş ve 28 Aralık’ta karara çıkmıştı.
Kıbrıslı iş insanı Halil Falyalı suikastı olarak bilinen olayda ikinci adam Cemil Önal’da suikast sonucu öldürüldüğü haberi basında yer aldı. Bakalım altından neler çıkacak.
“Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.” Diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anıyorum.
Kalın sağlıcakla ve adaletle…
Bu haber 2 kez okundu.
YORUMLAR