Başka bir ceviz türü olan pikanın anavatanı, Kuzey Amerika olup, Mississippi ve Missouri havzasıdır. Mexico körfezi, Kanada ve ABD’nin büyük gölleriarasında kalan geniş alanlar pikanın doğal yayılmayerleridir. Pikan, tohumdan üretildiklerinde çok yüksek boylu ağaçlar şeklinde olurken, kültür çeşitleri daha küçüktür. Dik büyüme özelliği gösterirse de, bazıları yatay dal verme eğilimindedir. Çok güçlü kazık köke sahip olup, toprağın çok derinlerine kadar inebilirler. Etkili kök derinliği 1,5-2 m den 6-7 m’ye kadar inmesi, toprak erozyonlarına karşı çok önemli unsurlardan biridir.
Diğer ceviz türlerinden, pikanı ayıran enönemli özellik arasında iç randımanının yüksekliğidir.Verimli olduğu gibi, ılıman iklimlerde diğer ürünlerine göre, daha az masrafla yetiştirilmesi, ayrı bir yönüdür. Kabuğunun elle kolayca kırılabilmesi, yanında, daha uzun süreyle de, bozulmadan saklanabilmektedir. Pikan ağacı, 4-5 yaşından itibaren ürün vermeye başlasa da, esas verim 15-20 yaşından sonra görülür. Kültür çeşitleri genelde ağaç başına 150-200 kg meyve verir. Pikan cevizleri, genellikle dal ucunda 3-7’li demetler halinde bulunur. Yuvarlak-oval, uzun-sivri pikan cevizinin birbiriyle benzer özellikleri olduğu kadar farklı yönleri de bulunan çeşitleri de vardır. Antioksidan özelliği ve vitamin yönünden zengin olmasından dolayı, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Lif oranı yüksek olup, hücre hasarlarına karşı etkili bulunan pikan cevizi, kanser hastalarında olduğu gibi, alzheimer hastaları için de faydalıdır. Pikan cevizi, insan hafızasını güçlendirmekte ve bu hastalığın olumsuz etkilerini de azaltmaktadır. Önemli bir enerji kaynağı olan pikan cevizi, çok yağlı olup, %70 oranında yağ içerir. Ayrıca, doymamış yağ asidinin az olması, kalp sağlığı açısından da faydalıdır. Pikan çerez olarak tüketilmesinin yanında pasta, kek, dondurma ve reçel yapımında da kullanılmakta ve lezzeti ile öne çıkmaktadır.
Tropik meyveler gibi, sıcak havaları ve yaz mevsimini seven pikan cevizi, denize bakan yerlerde yetiştirilmesi, daha uygun görülmektedir. Pikan cevizi iklim isteği ile uyumlu olan Akdeniz ve Ege bölgeleri ile Güneydoğu Anadolu’da da yetişmektedir. Nitekim, Türkiye‘deki ilk çalışmalar, 1953 yılında, Antalya’da bulunan “Batı Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü” (BATEM) tarafından merkez bahçesine dikilen pikan cevizi ile başlamıştır, Geçen uzun süreden sonra, Antalya bölgesinde yatırımcı talebi artmış, şimdi bölgede 500 dönüme kadar alanda pikan cevizi yetiştirenler çoğalmaktadır.. Son yıllarda bilinirliği artan pikan cevizi birkaç yıl öncesinde kilogramı 150 TL’ye kadar alıcı bulmuştur..
Amerika’dan tedarik edilen tohumlar üzerinde çalışmalar yapan BATEM, 1969 yılında İsrail‘den getirttiği, pikan cevizine ait 25 türün adaptasyon uygulamalarını tamamlamıştır. Daha sonra da, Mahan, Wichita, Choctaw ve Western türlerinde, üstün verim ve kaliteye ulaşılmıştır. Tescil edilen bu türlere ait fidanlar, 1980’li yıllardan itibaren de üretim yapmak isteyenlere dağıtılmaktadır.
1980 yılında, Sayın Taşkın Bilginer tarafından da, Amerika’dan getirtilen pikan tohumları, “Karabörtlen Fidanlığı”nda çoğaltılmıştır. Pikan cevizlerini çoğaltan Fidanlık Müdürü’ Ramazan Yaşar’ın yetiştirdiği fidanlar bir çok yere gönderilmiştir. Muğla Valilik Köşkü’nün bahçesine, Sayın Bilginer’in diktiği iki ağaç, Muğla’da yetişebildiği gösteren canlı bir örneğidir. Pikanlar, yerini sevmiş ve pikan cevizi vermeye devam etmektedirler. Aynı fidanlar, T. Bilginer tarafından, Gökova’da da denenmiş, burada da iyi sonuçlar alınmıştır.
Bu çabalardan ayrı olarak, Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Demonstrasyon çalışmaları kapsamında, 2018 yılında pikan cevizi bahçeleri tesis etmiştir.. Köyceğiz İlçemizde iki, Ortaca ilçemizde, biri çiftçimize ait olmak üzere toplamda 8 dekar Pikan Cevizi bahçesi kurulmuştur. Fidanlar Antalya BATEM’ den (Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü) temin edilerek, teknik elemanların kontrolünde yerlerine dikilmiştir.
Dolayısıyla, günümüze kadar gelen pikan cevizi ağacı, Muğla’dan kıyılara kadar olan alanda, yetişebileceği kanıtlanmıştır. Muğla’nın güneyinde bulunan Karabağlar yaylasında, önceki yıllarda bahçelere dikilmiş, pikan cevizi olmamakla beraber, Muğla ile Gökova körfezinden, Mersin’e kadar, denize bakan yamaçlarda pikan cevizinin yetişebileceği anlaşılmıştır. Genel olarak sıcak iklim pikanları meyve kalitesinin iyi olabilmesi için 26.7 derecenin üzerinde ortalama bir sıcaklık ister. Ülkemizde üretilen Pikan Ceviz türleri 800 rakıma kadar, denize kıyısı olan sahil bölgelerinde yetiştirilmeye uygun olup, bu rakımlarda, Muğla’nın her yerinde denenebilir.
Mersin’den, Gökova körfezine kadar, kıyı boyunca taban arazilerde narenciye, muz ve tropikal meyvelerin yetiştirilmesine en uygun yerler olduğu gibi,, deniz karşısındaki yamaçlarda da pikan cevizi yetiştirilebilir. Ayrıca, Güneydoğu Anadolu bölgeindeki GAP Projesi’nin bulunduğu, bu geniş alanlarda yetiştirilecek ve hasat edilecek pikan cevizleri ile ülkemizin ihtiyacı karşılanabilir.
6831 sayılı Orman Kanunu ve Kanuna ilişkin çıkarılan Ağaçlandırma Yönetmeliği çerçevesinde, makilik bozuk orman alanlarında, hazine arazilerinde ve özel mülkiyetlerde gerçek ve tüzel kişilerce özel ağaçlandırma ve uygulamaları yapılabilmektedir. Söz konusu, yasa ve yönetmenliğe göre, ceviz, badem, harnup, kestane, menengiç, sakız ve zeytın ağacı yetiştirilebilmektedir. Söz konusu, yasa ve yönetmenlikte, pikan ağacı yetiştirilmesi yer almadığından ekleme yapılarak, pikan cevizinin yetiştirilmesine imkan tanınabilir.
Yetiştirilen pikan cevizleri, Türkiye’nin ithal ettiği geleneksel cevizler ile bademler yerine tüketilebilir. Ülkemiz, 2019 yılı verilerine göre, yılda, 225 bin ton ceviz ile 100 bin ton badem üretilmektedir. Üretilenler, ihtiyacımızı karşılanmasına yetmediğinden, bir çok ülkeden, 91 bin ton ceviz ve 50 bin ton baden olmak üzere, her iki üründe, yapılan toplam 141 bin ton ithalata, en az, 7,3 milyar TL (141.000.000 kgx 50 TL/kg) ödenmiştir. Ülkemiz topraklarımızda, pikan cevizi yetiştirdiğimiz takdirde, ithalat yapmadan, ihtiyacımızın tamamını karşılayabilir, hatta ihracatta yapabiliriz. Dolayısıyla,, sadece Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden, ihtiyacımızdan çok daha fazlasını üretebiliriz. Bu konuda geçte olsa, oldukca yol alındığından, pikan çevizi için ülkemiz çapında planlama yapılarak, devletin desteği ile ekonomimize büyük katkı sağlayabiliriz. Zararın neresinden dönersek, kar eder, katma değer yanında istihdamda yaratabiliriz.
YORUMLAR