21. yüzyıl becerileri hakkında…

İnsanlık, var olduğundan beri bazı tarihi kırılma anlarına şahit olmuştur ,

bunların bazılarına değinecek olursak ;

Ateşin bulunması ile beslenme alışkanlıklarının değişmesi , buharlı makinanın icadı ve ekonomik olayların ve ulaşımın çeşitlenmesi, matbaanın icadı, Bolşevik devrimi, 1929 dünya buhranı, 11 eylül terör saldırıları , küresel güçlerin Ortadoğu ülkeleri üzerine renkli devrimleri vs. diye listeyi uzatmak mümkün .

Lakin yüzyılımızda tarihi ve toplumsal kırılmayı sağlayan başlıca faktör ise ; 90 lı yıllarla birlikte internetin yaygınlaşması diyebiliriz.

Her tarihi olay kendisi ile beraber içinde bulunduğu yüzyılı kökünden etkilemekte ve içinde yaşayan insan ve toplum davranışlarını değiştirmektedir.

Hal böyle olunca kendi yüzyılımıza ilişkin bazı temel paradigmaları paylaşmak , yeniden vurgulamak ihtiyaç olmuştur.

21.yy becerileri üzerine bir diğer çalışma Harvard Üniversitesinden Dr. Tony Wagner’a ait. Bu araştırma bu yüzyılın insanlarının şu becerilere sahip olmalarının hem kendileri hem de içinde yaşadığı toplum açısından bir avantaj olacağı tespitinde bulunmuştur.

21.yüzyılda öne çıkan beceriler ;

1. Eleştirel düşünme ve problem çözme

2. Ağlar genelinde iş birliği yapmak ve etki yaratarak öncülük etmek

3. Hız ve uyum

4. Girişkenlik ve girişimcilik

5. Etkili sözlü ve yazılı iletişim

6. Bilgiye erişme ve bilgiyi analiz etme

7. Merak ve hayal gücü

Liste üzerine düşündüğümüzde ilk aklımıza gelenleri paylaşayım.

Merak ve hayal gücü maddesi “ düşünce özgürlüğü” ne vurgu yaparken , birinci maddede yer alan eleştirel düşünme “ ifade özgürlü,demokrasi ve insan hak ve özgürlükleri” ile alakalı görünmektedir.

Bilgiye erişme ve analiz etme “ basın yayın özgürlüğü” nün önemini vurgularken , girişkenlik, girişim , hız ve uyum “inovasyona dayalı bir ekosistemin varlığı “ nı önemsemektedir.

Son madde olarak etkili sözlü ve yazılı iletişim ise “dil becerilerinin gelişmesi , okuma alışkanlığı , toplumsal baskının azaltılması “ gibi unsurları düşündürmektedir.

Uluslararası rekabette şirketlerimizi ve ülkemizi bir adım öne çıkaracak isek şüphesiz ki bu alanlarda insanımızı yetiştirmeliyiz özellikle geleceğimizin teminatı olan gençlerimize bu becerileri kazandırmalıyız.

İletişimden , empatiden uzak , müzakere yeteneği gelişmemiş , toptan kabul yada toptan retçi, semboller üzerine partizanlık yada ideolojik kamplara bölünmüş gençlerimizi sosyal medyada ve gerçek hayatta sıklıkla ve üzülerek görmekteyiz.

İşbirliklerine açık empati dolu günler dilerim.

Alper Erdoğan