Nöbetçi Eczaneler
“Ulu Zeytin Ağaçları Derneği olarak, bu teklife dair derin kaygılarımızı kamuoyuyla paylaşırken, karar alıcılara yapıcı ve bilim temelli bir çağrıda bulunuyoruz” ifadelerine yer verilen açıklama şöyle devam etti:
“Meclise sunulan yasa teklifinde: ‘Kamu yararı gözetilmesi’ koşuluyla zeytinlik alanlarda enerji, maden ve sanayi faaliyetlerine izin verilebileceği, ‘Zeytinlik sayılmayan’ parsellerde yatırım yapılabileceği ve tanımın daraltılabileceği,’Rehabilitasyon şartıyla’geçici müdahalelere izin verilebileceği yer almaktadır. Bu maddeler, geçmişte iptal edilmiş düzenlemelerin benzeridir. Danıştay’ın daha önce defalarca iptal ettiği bu tür düzenlemeler, Anayasa’nın 45. maddesine ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’a açıkça aykırıdır.
ZEYTİNLİKLERİN VAZGEÇİLMEZ DEĞERİ
Türkiye, dünyanın en büyük 4. zeytin üreticisi konumundadır. Yaklaşık 190 milyon zeytin ağacı, 500 bini aşkın ailenin geçimini sağlar. Zeytin ağaçları, yıllık ortalama 20–30 kg CO₂ tutma kapasitesine sahiptir. Bu da 190 milyon ağaçla yılda yaklaşık 5 milyon ton CO₂ emilimi anlamına gelir. Zeytinlik ekosistemleri aynı zamanda böcekten kuşa, toprağın mikro yapısından su döngüsüne kadar onlarca türün yaşam alanıdır. Zeytinlikleri sadece bir ‘tarım alanı’ olarak görmek, bu çok yönlü doğa ve kültür mirasına haksızlık olacaktır.
ENERJİDE GERÇEK ÇÖZÜM KÖMÜR DEĞİL, YENİLENEBİLİRDİR
Türkiye’nin enerji politikası daha temiz, daha sürdürülebilir kaynaklara yönelmelidir. Bugün Türkiye’de güneş enerjisi potansiyeli 1 milyon MW civarındadır, ancak sadece %8’i kullanılmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, güneş ve rüzgâr enerjisi, kömürden daha ucuz hale gelmiştir. Kömürlü termik santraller, Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonunun yaklaşık %33’ünü oluşturur. Zeytinlikleri kömür çıkarımı veya enerji projeleri için yok etmek, iklim krizine karşı savunma hattımızı bizzat zayıflatmak demektir.
SAĞDUYUYA VE DİYALOĞA ÇAĞRI
Bizler, Ulu Zeytin Ağaçları Derneği olarak bu süreçte: Yasa teklifinin geri çekilmesini, Konunun taraflarıyla, başta üretici birlikleri, bilim insanları, yerel yönetimler ve sivil toplumla açık bir istişare süreci başlatılmasını, Enerji yatırımlarının zeytinlikler yerine kentsel çatılar, tarımsal olmayan alanlar, sanayi bölgeleri gibi uygun ve verimsiz zeminlere yönlendirilmesini talep ediyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımı, zeytinlikleri feda etmeden de mümkündür. Enerji arzı ile ekolojik koruma birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olmalıdır.
ORTAK GELECEK İÇİN ORTAK AKIL
Zeytin ağacına dokunmak, yalnızca bir ağaca değil; bin yıllık bir kültüre, emeğe, toprağa ve geleceğe dokunmaktır. Bu nedenle yasa yapıcıları, konunun tüm taraflarının görüşünü almaya ve uzun vadeli kamu yararını gözetmeye davet ediyoruz. Zeytinliklerin korunması sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da hakkıdır.”
Bu haber 141 kez okundu.