74 milyona yaklaşan nüfusumuzla, her geçen gün farklı bir konumun sahibi olduğumuzu kimse yadsıyamaz.
Hal böyle iken aksi söylenemez.
Dolayısıyla gerçek olan o ki Türkiye, sadece sahip olduğu 74 milyon nüfusuyla değil, birçok yönden farklı bir konumun sahibi ülke olarak geleceğe doğru yol almaktadır.
Hem de her alanda yükselen bir trendin sahibi olarak.
***
Aslında her alanda derken sergilenen yaklaşım, afaki değildi.
Kaldı ki olamazdı da.
Ortada buna ilişkin göstergeler vardı.
Hem de rakam, rakam.
Rakamlar gerçeği yansıttığına göre aksini söylemek, abesle iştigal etmek olduğu gibi gerçekleri inkâr etmek anlamına gelirdi.
***
Gelişmeler bağlamda gözlenen ve de devletin ilgili kurumlarının açıklamaları doğrultusunda, sahip olduğumuz değerlere geçmeden, cevap arayan bir takım sorular vardı.
Üstelik bazıları öncelik alıyordu.
Millet olarak sahip olduğumuz emsalsiz ürünlerin kıymetini biliyor muyuz?
Yanı sıra her birinin, dünyanın en fazla ihtiyaç duyduğu ürünlerin başında geldiğinin farkında mıyız?
Söz konusu ürünlerimizi, gerek iç bünyede gerekse dış piyasada yeterince değerlendirebiliyor muyuz?
Kısaca her birinin, tüm dünyanın en fazla ihtiyaç duyduğu maddelerin başında geldiği bilinciyle, istenen düzeyde yaklaşım gösteriyor muyuz?
***
Elbette bunlarla sınırlı değildi.
Daha da cevap arayan bir takım sorular vardı.
Dolayısıyla ne zaman karşılığını bulur?
İlişkin olarak, hem üretici kesimi hem de bizatihi devlet yeterince istifade eder.
Ancak o takdirde beklentiler boşa gitmezdi.
Yok eğer tersi olur!
Bunca süre devam eden uğraşlar bir yerde heba olursa!
Boşuna kürek sallanmış olunur ki bunun anlamı beyhude çalışmaların sergilendiğidir.
***
Vurguladığım gibi gelişmelere yönelik karşılık bekleyen sorular bunlarla sınırlı değildi.
Daha nice cevap bekleyen ayrıntılar vardı.
Dolayısıyla asıl olan her berinin hem iç bünyede hem de dış piyasada yeterince değerlendirilmesidir.
Ancak o zaman çalışmaların karşılığı alınırdı.
Değilse imkanlar değerlendirilemediği gibi boşa zaman harcanmış olurdu.
Oysa ülkemiz bunların hiç birine hak etmiyordu.
Bir tarafta verimli toprakları, diğer yanda elverişli iklim koşulları…
Her iki unsur modern tarım bağlamında olmazsa olmaz kriterler olduğuna göre, ülke olarak bunları en iyi şekilde değerlendirmek durumundayız.
Özellikle şu sıra…
Pandemi nedeniyle çoğu ülkelerin kapıdan dışarı adım atmadığı süreçte…
Kısaca vurgulamak gerekirse, Türkiye adına bir realite var ki yadsınamaz.
Sahip olduğumuz verimli topraklar, elverişli iklim koşulları olmak üzere modern tarımın istediği tüm koşulların yerine getirilmesi halinde, dünyanın ön gözde ülkelerinden olacağımıza en küçük kuşku yoktur.
YETER Kİ HER BİRİMİZ, HER TÜRLÜ KOŞULLARIN FAZLASIYLA MEVCUT OLDUĞU ÜLKEMİZİN KIYMETİNİ BİLELİM.
