Geçmiş salgınlara göre COVİD-19’un, sağlık başta olmak üzere bütün sektörlere etkileri daha fazla yıkıcı olmuştur. Ülkemizde her sektöre etkilerinin yeterince tartışılmadığı gibi eğitim sektörüne etkilerinin de yeterince tartışılmadığını düşünüyorum.
Save the Children örgütünün araştırmasına göre; küresel çapta ilk ve orta öğretim düzeyindeki öğrencilerin toplamda almaları gereken eğitimin üçte birini kaybettiği ve yüzde 91’nin okula gidemediği açıklandı. Dünya Bankası Raporuna göre ise; düşük ve orta gelirli ülkelerdeki eğitim yoksulluğu oranı yüzde 53. Orta gelirli ve gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’de de eğitime erişimde, sağlanan eğitim imkanlarından yararlanmada yöreler arası ve farklı sosyoekonomik düzeyler arası önemli eşitsizlikler bulunmaktadır.
Pandeminin eğitim sektörüne belki de en önemli etkilerinden biri okulların kapanmasına yol açmasıdır. Kaldı ki okul kapanmaları yüksek eşitsizliğe yol açmış ve düşük öğrenme sonuçları doğurmuştur. Bir araştırmaya göre; bilgiyi kullanmada mevcut okul kapanmalarının kabaca ölçüsü olarak, on iki hafta daha az eğitim almak standart sapmanın yüzde 6’sının kaybolması anlamına geldiği saptanmıştır.
Daha önceki “Pandemi ve Eğitim” başlıklı yazımda da bahsettiğim gibi Türkiye’de öğrencilerin yüzde 80’i bilgiye erişmede problemler yaşıyor. Bu problemler ve pandeminin çeşitli sektörlere etkileri uzun vadede; eğitimin talep ve arzını büyük ölçüde etkileyecek, önceki salgınlarda olduğu gibi okul bırakmaları ve öğrenme yoksulluğunu arttıracak, üretkenliği azaltacak, sosyal huzursuzluk, eşitsizlik ve düşük insan sermayesi ortaya çıkaracaktır.
Covid- 19 Salgını bir kez daha dünyaya sosyal devlet anlayışı ve uygulamalarının ne kadar gerekli ve yararlı olduğunu göstermiştir.
Muğla Büyükşehir Belediyesi ya da Menteşe Belediyesi “gönüllü” öğretmenlerle bilgiye erişmede problem yaşayan dezavantajlı öğrencileri buluştursa ve telafi ya da destek dersleri sağlansa(tabi ki pandemi koşullarında), okul kapanmalarının etkisini azaltmış, tüm öğrencilerin kaliteli içeriğe erişimini sağlamış, eğitimde eşitsizliği ortadan kaldırmış, yapılacak olan sınavlarda rekabet edilebilirliği sağlamış olmaz mı?
Türkiye’de birçok belediye sınavlara hazırlık ve destek kursları adı altında daha önce örnek oldular. Pandeminin getirmiş olduğu, çocuklarımızın eğitim sorununu ortadan kaldırmak için Muğla neden öncü olmasın?
Bu soruna karşı GÖNÜLLÜ olacak o kadar çok öğretmen tanıyorum ki Muğla’da. Ve eminim fazlası vardır.
Son olarak Save the Children CEO’su açıklamasında;
“Geliştirilen aşılarla birlikte çocukların yeniden okullara dönmesini sağlamalıyız. Eğer çocukların eğitim ile beslenme eksikliğini gideremez, onları yeterince koruyamaz ve sağlıkla ilgili sorunları çözemezsek pandemiye karşı kaybetmiş oluruz.” ifadelerini kullanmış.