İnisiyatif, Cumhurbaşkanı kararıyla yürürlüğe giren düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu, çünkü su tahsisi gibi alanların 2560 sayılı Kanun kapsamında düzenlendiğini ve bu alanlarda CB kararnamesiyle hüküm koyulamayacağını belirtti.
Özellikle termik santrallere yapılan su tahsisi, hem yerel halkın su hakkını tehdit ediyor hem de 1996’da kapatılmasına karar verilen ve bu karar Danıştay ile AİHM tarafından onaylanmış santrallerin hâlâ faaliyette olmasına tepki çekiyor.
Aynı dönemde Meclis komisyonundan geçen ve zeytinliklerin taşınabilmesini öngören yasa teklifine de karşı çıkan Muğla Su İnisiyatifi, bu teklifin zeytin üreticilerinin, çevre örgütlerinin ve yerel halkın haklı direnişine rağmen gündemde tutulduğunu vurguladı.
Açıklamada şu çağrılara yer verildi:
• Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin, Batı Akdeniz Su Eylem Planı ve meclisteki yasa teklifi konusunda inisiyatif alması,
• Bölgede faaliyet gösteren tüm ekoloji örgütlerini bir araya getirerek ortak bir tavır geliştirmesi,
• Suyun kamusal bir hak olduğu ve havzalar arasında taşınmasına karşı çıkılması gerektiği,
• Termik santrallere su tahsisi gibi uygulamaların hukuka ve kamu yararına aykırı olduğu.
Muğla Su İnisiyatifi, mücadeleyi büyütme ve tüm hukuki ve toplumsal yollarla kamu yararını savunma kararlılığında olduklarını ifade etti.
Bu haber 68 kez okundu.