Menteşe Kent Konseyi Başkanı Egemen Balaban, son dönemlerdeki Kent Konseyinin çalışmalarına yapılan eleştiler ve istifalar ile ilgili olarak Yenigün Gazetesine konuştu. Menteşe Kent Konseyinin yeni dönemdeki amacının kent adına kalıcı çözümler bulmak olduğunu ifade eden Balaban, son günlerde yaşanan istifaları değerlendirdi: “Bu arkadaşlar hayatlarında hiç Taşlı köyüne gitmişler mi, Çatakbağyakaya’ya gitmişler mi? Bu arkadaşlar şehrin üç beş tane kafesinde barında birlikte bira içerken yaptıkları sohbetler ile şehir ilgileniyor sanıyorlar. Şehrimiz bunlarla ilgilenmiyor. Hedeflerinde Ahmet Aras ve Gonca Köksal var. ”
Menteşe Kent Konseyi Başkanı Egemen Balaban, konseyin çalışmaları ve yaşanan istifalar ile ilgili olarak Yenigün Gazetesine çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Menteşe Kent Konseyi çatısı altında siyasi parti gözetmeden tüm partiler, sendikalar ve dernekler ile ortaklaşa çalıştıklarını belirten Balaban, “Menteşe Kent Konseyinin teşkilatlanmasının tamamının siyasi partiler, odalar, bütün sendikalar, bütün dernekler ve muhtarlardan oluşuyor. Yönetim kurulumuzdan parti, sendika ve odalardan oluşan 27 üyemiz var. Kent Konseyi yönergesinde başkan ve en az 5 yürütme kurulu üyesi şartı var. Bizden önce herkes bu sayıyı minimum kullanmış, biz bu sayının kenti temsiliyet konusunda ciddi sıkıntı yaratacağını düşündük. Aday olurken tüm siyasi partilere teklif götürdük yürütme kurulunda bulunmaları için, ana derneklere teklif götürdük, sendikaların hepsine gittim. Hiçbir yere siyasi parti gözeterek gitmedim. Şu an Kesk’in de temsilcisi var, Memur-Sen’inde var. Sadece sol partiler yok, İyi Parti’ de var. Karma bir yürütme kurulu oluşturduk. Toplam 27 kişiden oluşuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yönetim kurulumuz ile çok iyi bir şekilde çalışıyoruz”
24 Haziran’da devir teslim töreni gerçekleştirerek görevine başlayan Menteşe Kent Konseyi Başkanı Egemen Balaban, geçmişteki hatalardan ders çıkararak, yenilikçi bir bakış açısı ile yollarına devam edeceklerini ifade etti.
Balaban, “Bizim yeni dönemde amacımız kalıcı çözümler bulmak. 2 buçuk aydır da kalıcı işler üzerine çalışıyoruz. Şehirdeki kurumlarla iletişimin daha kolay kurulması için ve halkın da gelebileceği bir ofis açtık. Eski dönemlerde aktif bir ofis düzeni yokken biz 8-5 mesai saatleri ile yeni ofisimizde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kasım ayında mahalle meclislerini kurmaya başlayacağız. Oluşacak mahalle meclislerinde kent yönetime doğrudan katkıda bulunacak. Menteşe’de 66 mahallemiz var. 2025 yılının sonuna kadar tüm mahalle meclislerimizi kuracağız. Kent Konseylerinin en büyük sorunu kalıcılık. Kimse kurumsal bir yapı hiç oluşturmamış. ‘5 kişilik yönetim kuruluyla da rahat rahat seçilirsin, niye bu kadar büyük listelerle aday oluyorsun’ dediler. Ben aday oluyorsam bunu kabul edemem, geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmamış oluruz. Kente de yeni bir şey teklif etmemiş oluruz. Ben çok siyasi parti gözeterek ilişki kurmayı seven biri değilim. Bu yüzden yönetim kurulumuz ile çok iyi bir şekilde çalışıyoruz” dedi.
“Hedefleri Ahmet Aras ve Gonca Köksal”
Art arda edilen istifalar hakkında açıklamada bulunan Balaban, “Kent Konseyi kurulurken diğer örgütleri ziyarette bulunduk. Nasıl bir vizyonla yaklaştığımızı anlattım, herkes inanılmaz beğendi. Kent Konseyi şehirdeki siyasi partiler için önemli bir araç. Şehirde ne yazık ki bazı güç odakları ya da güç odağı olmaya çalışanlar bazen bir araç olarak Kent Konseyini görebiliyor. ‘Burayı ele geçirelim, buradan başka bir amaca gidelim’ düşüncesindeler. Çünkü Kent Konseyinin markası çok değerli, bütün örgütlü yapıları temsil eden bir durumda. Sokaktaki vatandaşın temsilcisiyiz bununla beraber vatandaşı temsil eden örgütlerin temsilcisiyiz. Bazı arkadaşlarımız şehirde söz sahibi olmak istemişler. Bu arkadaşlarımız da kolay yolu seçip, CHP’nin Büyükşehir ve Menteşe aday adaylarından birine kanalize olarak, CHP’li olmamalarına rağmen taraf tutmuşlar. Fakat istedikleri aday adayları olmadı.
Bu süreçten sonra aralarında birleşerek, başka örgütleri de kendilerine yoldaş yaparak şehirde pozisyon aldılar. Sürecin hiçbir yerine ben dahil değilim. Ahmet Aras ve Gonca Köksal’a karşı yapılmış bir operasyon. Kent Konseyi ile bir ilgisi yok. Seçimde elde edemedikleri hedeflerini Kent Konseyi üzerinden başkanları tehdit ederek, konsey üzerinden saldırmaya çalışıyorlar. Bu arkadaşların sosyal medyalarına bakarsanız hepsinin Kent Konseyi ile ilgili paylaşımları birbirine bağlı. Bir restorana gittiğinizde bu arkadaşları otururken görürsünüz, toplamda 10 kişiler. 10 kişilik grubun içerisinde istifa eden Haluk arkadaşımız da var, TİP’den birkaç arkadaşımız da var. Kent Konseyi üzerinden örgütlenme oluşturma planları vardı. Kendileri daha önce Kent Konseyinde görev almışlar. Karar defterlerinde imzaladıkları şeyleri ilk defa imzalıyormuş, ilk defa bir CHP’li Kent Konseyi başkanı olmuş gibi saldırılara başladılar. Amaçlarını anladığım için saldırılarını sükunetle karşıladım. Şehirde polemik yaratmak istemiyorum çünkü çok önemli bir görevdeyim. 27 örgütün yürütme kurulu başkanıyım. Bu sorumlulukla hafif cevaplar vermeyi seçtim” diye konuştu.
“Bu arkadaşlar şehrin üç beş tane kafesinde barında birlikte bira içerken yaptıkları sohbetler ile şehir ilgileniyor sanıyorlar.”
İstifaları pozitif bulduğunu ve kimsenin bununla ilgilenmediğini belirten Balaban, açıklamasına şöyle devam etti:
“Nazmiye arkadaşımıza verdiğimiz görevlerin hiçbirini yerine getirmedi. Hayvan hakları ile ilgili basın açıklaması yapması gerekiyordu, hayvan hakları ile ilgili görüşmeler yapması gerekiyordu fakat hiçbirini yapmadı. Ayrıca son 3 ayda yaptığımız toplantıların sadece bir tanesine katıldı. Konseye katılım göstermediği için istifasını çok olumlu bulduk. Haluk arkadaşımız hiçbir görüşmeye katılmadı. Sadece Kent Konseyinin Whatsapp grubuna geceleri fikirlerini yazıyordu. Konseyin ağırlığını Whatsapp grubuna indirgemeye çalıştı, ben buna izin vermedim. 20 tane arkadaşımız işini gücünü bırakmış, emek yoğun bir süreç yaşıyoruz. Yönetim kurulundaki hiçbir parti, sendika rahatsız değil ama bu arkadaşlarımız nedense rahatsız çünkü amaç ben değilim. Hedef Ahmet Aras ve Gonca Köksal. Amaçlarına ulaşamadıkları için şu an yaygara koparıyorlar. İnsanlar çıkan bu haberleri okumuyorlar. İnsanlar kendilerine değen şeylere bakıyorlar. Bu arkadaşlar şehrin üç beş tane kafesinde barında birlikte bira içerken yaptıkları sohbetler ile şehir ilgileniyor sanıyorlar.. Şehrimiz bunlarla ilgilenmiyor.”
“Kent Konseyi bir çatı örgütü”
Menteşe Kent Konseyinin halkın her zaman yanında olduğunu vurgulayan Balaban; “Bizim birincil ilişkimiz Menteşe Belediyesi. Gonca Başkan ile görüşmelerimizde Kent Konseyini danışacakları ve işlerini kolaylaştırıcı meclis olarak görüyor. Belediye’nin hata ve kusurlarını halk gördüğü takdirde ilk müdahale edecek kurumuz, bu zaten zorunlu. Biz neredeyse bir çatı örgütüyüz. Kent Konseyi yalnızca kendinden ibaret değil. Kent Konseyi şehre karşı işlenmiş bir suç var ise ilk önce diyalog ile çözmeye çalışır, ardından meclisleri ile bu şekilde de çözemezse kamuoyu yaratma hakkımız var. Adaylık konuşmamda yemin ettim. Kendi kişisel ve siyasi hiçbir tavrımı kent konseyinde alacağım sorumluluğun üstüne koymayacağıma ve kentin bütün haklarına savunacağıma söz verdim” diye konuştu.
“Şehrimizin en iyi dönemindeyiz”
Balaban, Vali ve Kaymakam ile görüşmelerinin çok olumlu geçtiğini ifade ederek; “Biz konsey olarak Kaymakamımıza ve Valimize de gittik. Kaymakımımız müthiş bir insan.‘Siz sadece kentin değil benim de kent konseyimsiniz. Biz birlikte çalışacağız. Toplantılarınızı burada da yapın, beraber nasıl çalışabiliriz konuşalım’ dedi. Valimizle görüşmeye gittiğimizde de çok memnun oldu. Şehrimizin en iyi dönemindeyiz. Merkezi idare ve kamu kurumlarıyla, belediyenin uyumu çok uzun yıllardır bu şehirde yoktu. Kendimi şanslı hissediyorum. Kasım ayında sosyal medyamız daha aktif hale gelecek. Kent Konseyi nedir başlıklı videolarımız ile daha bilgilendirici, şehirle ilgili bilgiler vererek, bileşenlerimizin şehirle ilgili fikirlerini sunacakları videolar ile devam edeceğiz. “dedi.
Kent Akademisi Projesi
Kent Akademisi Projesi çalışmalarının da aralıksız olarak sürdüğünü ifade eden Balaban, şunları ekledi: “Üniversite işbirliği ile “Kent Akademisi” kurma çalışmalarına hız verdik. Proje kapsamında yapay zeka ile ilgili bir protokol imzalanacak. Ayrıca, 4 ulusal ve 1 uluslararası eğitim programı planlanıyor. Şehir planlaması üzerine bir çalıştay düzenlenecek ve spor alanında önemli bir isimle işbirliği yapılacak. Tarım alanında ise yerel tohumculuk üzerine Türkiye genelinde eğitimler verilecek.”