Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Ali Kemal Karasu

Marmaris Mi ? Sinpaş Mı ? Kim Kazandı !

Değerli Muğla Yenigün Gazetesi okuyucuları yeni bir köşe yazısı ile sizleri bilgilendirmeye devam ediyorum.

Değerli okuyucular, Bildiğiniz üzere Marmaris kamuoyunda uzun süreden bu yana gündeminde olan Sinpaş GYO yatırımı ile ilgili hem yerel medyada hemde ulusal medyada bir çok haber okudunuz. Bende bu durum ve süreç ile ilgili durum tespiti yapmak istedim. Burada belirtmek istediğim önemli bir husus herhangi bir kurumu yada şahsı hedef göstermek olmadığını altını çizerek dip not olarak düşmek isterim.

Marmaris bulunduğu coğrafi konum ve sürdürülebilir turizm açısından her zaman yatırım cazibesini korumuştur. Gelelim Sinpaş GYO yatırımının hikayesine, Uzun yıllar öncesi İçmeler mevkinde atıl durumda bulunan bu kergir yapıya talip olan firma o dönemde belde belediyesinden otel yapımı için ruhsat almıştır. Yatırım süreci boyunca gerekli olan diğer yatırım izinlerinide alarak inşaat faaliyetlerine devam etmiştir. Devam ederken firmaya karşı çevreciler ve doğaseverler Marmaris’in doğal yapısına uygun olmadığı gerekçesiyle hukuksal bir süreç başlattılar. Süreç olarak izlersek bir çok kez mahkeme kararlarıyla firma ve Marmaris Belediyesi ister istemez karşı karşıya geldi. Buradan hareketle tespitim keşke bu turizm yatırımının gerek Marmaris ölçeğinde gerek yatırımın Marmaris turizmine kazandırılması ve Marmaris’in doğal yapısına uygun bir şekilde yasal olarak planlanmış olsaydı belkide bugün başka şeyleri konuşabilirdik.

Sona gelirken, Marmaris mi , Sinpaş GYO yada çevreciler mi kazandı dersek benim ön görüm Marmaris ölçeğinde ülke turizmine katkıda olacak her yatırımın katkısını ekonomik kazanç ve insan kaynağı ,istihdam olarak görmekteyiz.

Marmaris her zaman ülke turizmin can damarı ama doğasını, sürdürülebilir turizmini tahrip etmeden katma değer yaratacak yatırımların merkezi olmaya devam etmeli.Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle. Kalın sağlıcakla.

YORUMLAR

9 adet yorum var

  1. Marmaris in yapı ve otelleriyle zaten içine e…mış durumda malesef;simpaş ne fazla oldu ne eksik ;ama yeter artık denilen seviyede ve yeter artık:köylülere ev yapmayın simpaş devam etsin ;bu hükümet yada devlet devlet değil

  2. Çok ayıp. Ne demek “;bu hükümet yada devlet devlet değil” demek.

    Bunu yayınlamak dahi ayıp. Yakışmıyor.

  3. Özal döneminde de batı Antalya projelerine hayır deniyordu. Antalya Kumla sahil yolu açılmasın, insanlar Korkuteli üzerinden yayla yollarında benzin harcıyorlardı . Şimdi 60 milyar dolar bacasız sanayi gelirinden bahsediyoruz.

    Lafa gelince teknelerden “bu sahiller başkalarında olsa ne güzel imar edilirdi…” güzellemeleriyle kafa bulup, yapılana “çevre” nutukları atarız. Hisarönünde marinaya hayır, Selimiyede motoryata evet. Dirsekbükü lebaleb motoryat dolu, işine gelince çevreci…

    Yok mu bunun ortası.
    Yatay mimari.
    Az hırs.
    Makul fiyat.
    Makul kar.
    600 milyar turizm hedefi…

    Kendimize yazık etmeyelim.
    Patenaja hayır.

    Biraz anlayış, sevgi, hoşgörü.
    Yatırım gerek.
    Sağlam nüfus yapısı.
    Doyan bir ülke.
    Yoksa emperyalizm ham yapar.

    Think big.

    1. Ruhsat verirken akıl tatilde mi idi,bu bir
      10.000 insan tatil yapacak çok mu yoksa az mı yoks 10.000 insan mağdur ediliyor, problem mi ne

    2. Sorun şu: Madem itiraz edecektiniz neden İZİN RUHSAT VERDİNİZ.

      Yazık değil mi onca insanın mağduriyetine,yıllara sari ihtilafa.

      Yazık memleketime.

      Hem karşıdan bakıp: buralar başkalarının elinde olsa ne güzel imar olur…diyeceksiniz.

      Sonra rant a iştirak ruhsat vereceksiniz…

      Sonra vah çevre felaketi ….diyeceksiniz.

      İstanbul boğazı çevre felaketi değil mi…

      O binalar insanlar için değil mi.

      Kerpiç evlere dönen var mı Yok.

      Bina yapınca…betonlaşma…

      Yok mu bunun orta yolu.

      YATAY MİMARİ.

  4. Peki ne olmalıydı:

    Yorum şu:

    Osmanlı döneminde, zeytinlik oluşturulması ve en az 25 yıl sürdürülmesi koşuluyla, tapu ve mülkiyet hakkı ihdas edilebiliyordu. Ola ki bu gerekçe ile anılan bölgede bir bireysel mülkiyet hakkı oluşmuş olsun. Tapuya şerh konuşurdu. Alanın mülkiyet hakkı sadece zeytinlik ihdası ile sınırlandırılabilirdi ve mahkeme bu hususu kayda geçirip tapu kadastro gnl mdlğüne yazı yazılıp bundn sonraki hükümlülüklerin bu yönden de ihdas ve takibine…

    Belediye ferdi mülkiyet esasına göre yapılaşma izni verdi ise bunun ağaçla perdelenme koşuluna bağlı yatay mimari sınırlarında kalmasına…

    Bu hükümlere aykırı davranış durumunda…

    Ortay çıkabilecek ZARARIN…

    İlgili kurumlar…
    Genel idare…
    İzni veren yerel idare…
    Yönetimsel tercihleri veya vaadleri genel çıkarlara, çevresel menfi etkilere verdiği zarar sebebiyle…

  5. İlgili ruhsat veren belediye…

    Ait olduğu ve namına srçildiği PARTİ tarafından…

    KARŞILANMASINA
    ZARARIN ÜSTLENİLMESİNE…

    karar ittihaz olunmalıdır ki…

    İlgili siyasi yönelimler, partiler, yöneticiler

    Rant tuzağına düşmesin
    Gereksiz vaadlerde bulunulmasın
    Çevre zarar görmesin.

  6. İleri demokrasi bu.

    Kamu yararını gözeten,
    Bireysel hak ve menfaatleri düzenleyen, tanzim eden…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER