Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Header reklam

Interstellar’ın konusu nedir? Interstellar’ın yönetmeni kim?

Yıldızlararası (İngilizcesi; Interstellar), Christopher

Yıldızlararası (İngilizcesi; Interstellar), Christopher Nolan tarafından yönetilen epik bilimkurgu türündeki, 2014 yapımı ABD filmidir. Peki Interstellar’ın konusu nedir? Interstellar’ın başrol oyuncuları kimlerdir? Detaylar haberimizde…

Interstellar ne anlatıyor?

Başrollerinde Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain ve Michael Caine yer almaktadır. Filmde bir grup astronotun bir solucan deliğinden geçerek insanların yaşayabileceği yeni bir yer arayışı konu edilmektedir.

Yakın bir gelecekte, tahıl ürünlerinin ölmesine neden olan bir küf yüzünden medeniyet gerileyerek tarım toplumu seviyesine düşmüştür. Dul bir mühendis ve eski bir NASA pilotu olan Joseph Cooper, ailesi ile birlikte bir tarla işletmektedir. O artık bir çiftçidir. 15 yaşında bir oğlu (Tom Cooper) ve 10 yaşında bir kızı (Murphy “Murph” Cooper) vardır. Bir toz fırtınasından sonra, Murphy’nin yatak odasının zemininde açıklanamayacak şekilde garip toz desenleri belirir; anomaliyi bir hayalete bağlar. Cooper sonunda desenlerin yer çekimi değişimlerinden kaynaklandığını ve bunların ikili kodda coğrafi koordinatları temsil ettiğini düşünür.

Cooper’ın kızı Murphy; odasında bir hayaletin kendisi ile iletişim kurduğunu düşünmektedir. Sonrasında Murph’ün hayaletinin gönderdiği bilinmeyen istihbaratın yer çekimsel dalga kullanarak kodlandığını keşfederler. Tozlar üstünde kalan ikili sistemde yazılı koordinat Cooper ve kızını NASA’nın gizli bir üssündeki Profesör John Brand’e yönlendirir. Profesör Brand’in “Onlar” dediği, uzaylı bir zekânın Satürn yakınında bir solucan deliğini açtığını, bariz bir şekilde başka bir galaksiye geçerek yaşanabilir yeni bir gezegen bulmamız için bir umut verdiklerini söyler.

NASA’nın “Lazarus görevleri” dev kara delik olan Gargantua yörüngesinde üç adet potansiyel yaşanabilir gezegen tanımlamıştır; Miller, Edmund ve Mann gezegenleri, isimlerini keşif için giden astronotlardan almıştır. Cooper’ın pilotluğunu yaptığı Endurance uzay aracı ile beraberindeki astronotların görevi bu gezegenlerdeki uzay istasyonlarından gelen veriye dayanarak hangi gezegenin yaşanabilir olduğunu araştırmaktır. Astronotlar Miller, Edmunds ve Mann olumlu sonuçlar bildirmiştir. Profesör Brand, verilerine dayanarak insanlığın hayatta kalmasını sağlamak için iki plan tasarlar. Aslında her şey bir döngüden ibarettir. On iki gönüllü, gezegenleri tek tek incelemek için solucan deliğinden geçmiştir. Cooper, koordinatları, eski amiri Profesör John Brand başkanlığındaki gizli bir NASA tesisine kadar takip eder. Profesör Brand, yer çekimi anomalilerinin başka yerlerde olduğunu söyler. Plan A, kolonileri uzaya itmek için bir yer çekimsel tahrik teorisi geliştirmeyi içerirken, Plan B, yaşanabilir bir gezegeni kolonileştirmek için 5.000 donmuş insan embriyosu taşıyan Endurance uzay aracının fırlatılmasını içerir.

Cooper, Endurance’a pilotluk etmesi için işe tain edilir. Mürettebat, bilim adamları Dr. Amelia Brand (Profesör Brand’in kızı), Dr. Romilly, Dr. Doyle ve robotlar TARS ve CASE’ten oluşmaktadır. Cooper, ayrılmadan önce perişan hâldeki Murphy’ye, geri döndüğü zamana göre zamanlarını karşılaştırması için kol saatini verir.

Solucan deliğini geçtikten sonra Romilly kara deliği incelerken Cooper, Doyle ve Brand, bir okyanus dünyası olan Miller’ın gezegenini araştırmak için bir çıkarma gemisiyle inerler. Miller’ın gemisinden enkaz bulduktan sonra, devasa bir gelgit dalgası Doyle’u öldürür (çünkü bu gezegendeki yer çekimi kuvvetlidir) ve geminin ayrılışını geciktirir.

2067’de mahsul darbeleri ve toz fırtınaları insanlığın hayatta kalmasını tehdit etmektedir. Mısır, yaşayabilen son üründür. Dünya ayrıca, Apollo ay görevlerinin sahteciliği de dâhil olmak üzere, genç nesillere sahte tarihin öğretildiği bir post-gerçekliğe dayalı topluma dönüşmektedir.