Her derde deva insanlar

 

Her ne kadar uzunca bir süredir araçlarda, araçlarda olmasa da cep telefonlarında var olan navigasyon uygulaması ile kimse kimseye adres sormasa da bizim gibi teknolojiye zamansız yakalanan nesil için “adres sormak” halen daha en geçerli yol olarak kabul edilir.

-Trafikte iken bir şekilde aracınızın camını açıp “hemşerim şu adresi tarif edebilirmisin.?”diye sorduğunuzda muhatabınız bırakın adres tarif etmeyi kendisini sizi nerede ise kilometrelerce uzaklıkta olduğunu bildiğiniz yerin kapısına kadar götürecek bir noktada hazır hissedecektir.

-Hastane girişlerinde var olan banklarda içeride muayene olan yakınını bekleyen birisi hastane kapısına yaklaşan ve araçtan inen hastanın kim olduğu fark etmeden sırtına vurup dördüncü beşinci kata kadar çıkartan insanımız var.

-Aşırı yağışların olduğu zamanları hatırlayın , hiç durmadan yağam yağmur vasıtası ile yolun bu tarafından karşıya geçmek isteyen ancak yağıştan korkan dedeleri , nineleri anında sırtlayıp yolun karşısına geçiren çok insan biliriz.

-Kar yağışının hiç durmadığı, halkın evden çıkmaya çekindiği zamanların gece yarısında sokak hayvanları aç kalmasın diye hiç durmadan devam eden kar yağışı altında yol kenarlarına mama bırakan çok vatandaşımızı mutlaka görmüşüzdür.

Samimi bir şekilde “-Burada kaldım, memlekete gideceğim yol param yok bana yardımcı olurmusunuz.?” şeklindeki talebi duyar duymaz çıkarıp yol parasını veren , yada muhatabı alıp otogardaki otobüse teslim eden çok insan tanıyoruz.

-Fırınların kapısında bekleyen içeriye giren ve ihtiyaç sahibi olduğu hemen her halinden belli olan vatandaşların aldığı ekmeğin parasını fazla fazla veren epey insan tanıyoruz.

-Son dönemlerde özellikle Ankara büyükşehir belediye başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından hayata geçirilen “Askıda fatura” uygulaması aslında yukarıda verdiğimiz örneklerin tamamını ihtiva eden “toplumsal dayanışmanın” vücut bulmuş halidir.

Toplumsal dayanışma diye bildiğimiz hadise çok net bir şekilde insanların birbirlerine karşı tutum ve davranışları ile yürüyen “Komşusu açken tok yatan bizden değildir yada Yanı başında komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü’min değildir” Hadisi Şerifinde vücut bulmuş en net hayat nizamıdır.

Bu kadar övünülecek hasletleri olan bir milletin şu günlerde siyaset dolayısı ile adeta karşısındakini boğazlayacak hale gelmesini anlayabilmek anlayabildikten sonra da anlatabilmek şu sıralarda ne yazık ki mümkün görünmüyor.

Hak edenin hakkına ulaşmadığı, liyakatin yerinde yellerin estiği, kayırmacılığın tavan yaptığı bir siyasi sürecin hiç birimize fayda sağlamayacağı aksine onarılamayacak yaralar açacağı ortada iken halen daha kutuplaşma siyasetinden medet ummak ne kadar acı bir hadise.

Siyasetin canı cehenneme,

Biz arkadaşlarımızla, dostlarımızla, tanıdıklarımızla varız, onlarla güçlüyüz.

Yeter ki bu durumu siyasetçilerde görsün..