Nöbetçi Eczaneler
Menteşe Devlet Hastanesi’nin depreme dayanıksız binalarda hizmet vermeye devam etmesine dikkat çeken Gül, Hatay’da yaşanan trajedinin yaşanmaması için aynı mücadelesini Muğla’da sürdürüyor.
6 Şubat Depremi’nde Hatay’da hemşire olan eşini, depreme dayanaksız bir hastanede kaybeden Gül, çocuklarının eğitimi için Muğla’ya yerleşti. Yıllarca Hatay’da, depreme dayanıksız hastanenin yıkılması için mücadele eden fakat yıkılmayan hastanede eşini kaybettikten sonra aynı mücadeleyi Muğla’daki Menteşe Devlet Hastanesi için sürdürüyor. 2018 yılında, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı verilen Menteşe Devlet Hastanesi hala binlerce kişiye hizmet vermeye devam ediyor. Gül, depremde yıkılması gereken hastanelerin açık tutulması ve imar izni olmayan yerlere izin verilmesinin, büyük kayıplara yol açtığını belirtti.
“Canlarımızı depremde kaybetmedik, cinayete kurban gittiler”
Gül, Hatay’da sağlık müdürünün depreme dayanıksız hastaneye kayıtsız kaldığını ifade etti:
“Depremde yıkılması gerektiği söylenen hastanelerin hala açık tutulması ve imar izni olmayan yerlerde binaların yapılması nedeniyle canlarımızı kaybettik. Bugün geldiğimiz noktada, hiçbir kamu görevlisi yargılandı mı? Maalesef yargılanmadılar, aksine ödüllendirildiler. Canlarımızı depremde kaybetmedik, cinayete kurban gittiler. Dönemin başhekimi, sağlık müdürüne bütün deprem raporlarının elinde olduğunu ve hastaların acilen değerlendirilmesi gerektiğini belirten bir yazı yazıyor. Ancak dönemin sağlık müdürü, seçimlerin yaklaşmasından dolayı siyasilerle karşı karşıya gelmek istemediği için bu durumu görmezden geldi. 2021 yılında başhekim Yunus Doğramacı, ‘Bu hastanede insanlar ölebilir, önlem alalım’ dedi. Ancak yazışmalar iki ay boyunca sümen altı edildi. Sonrasında Sağlık Bakanlığı, depremden tam bir yıl önce bu hastanenin depreme dayanıksız olduğunu belirtti.”
Gül, 2021 yılında Sağlık Bakanlığı’nın tüm sağlık müdürlüklerine gönderdiği bir yazıyı da gündeme getirerek, “Sağlık Bakanlığı, tüm sağlık müdürlüklerine 6331 sayılı iş güvenliği yasasına göre çalışanın can güvenliğinin başhekim ve sağlık müdüründen sorumlu olduğunu belirtiyor. Oysa Hatay’da eşimin çalıştığı hastane taşınması gerektiği halde taşınmadı. Hastanenin etrafındaki eczaneler iktidar sahiplerinin dostu olduğu için hastane yıkılmadı. Dönemin sağlık müdürü, komisyon kurmadığı için kasten adam öldürmekten yargılanmalıdır. Fakat biz bu kişiyi ödüllendirerek, Ankara’da bir hastanın başhekim yardımcılığına atadık. Hiçbir insani, ahlaki ve dini değere sığmayacak bir şey” dedi.
Menteşe Devlet Hastanesi İçin Aynı Mücadele Sürüyor
Depremin arından çocuklarının eğitimi için Muğla’ya yerleşen Abdullah Gül, Muğla’da Menteşe Devlet Hastanesi’nin Hatay’daki hastane ile benzer olduğunu belirtti:
“2018’de depremde yıkım kararı alınan hastane hala hizmet veriyor. Acilen yıkılması gereken bir alanda şu an ameliyat hizmeti veriliyor. Hala orası açık ve hizmet veriyor. Muğla’daki milletvekillerine, idare amirlerine sordum; ‘Merkezi bir yerden ev tutacaksınız, her yere yakın ama depremde yıkılacak bir bina. Bu binayı çocuğunuza tutar mısınız?’ Hepsi de ‘Hayır’ cevabını verdi. Sizin çocuğunuzun canı başkalarının canından daha kıymetli mi? O hastane 24 saat hizmet veriyor ama insanların can güvenliği olmadan” şeklinde konuştu.
Gül, Menteşe Devlet Hastanesi’nin de bir an önce güvenli hale getirilmesi gerektiğini belirterek, bu konuda mücadele etmeye devam edeceğini söyledi.