Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Header reklam

Erdoğan: Milletin sandıkta verdiği mesajı herkesten önce bizim doğru okumamız gerekiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM’de

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM’de düzenlediği grup toplantısında konuştu. Erdoğan, “Demokrasi, öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek ve milletin tercihi ile zıtlaşmamak demektir. Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajı herkesden önce bizim doğru okumamız gerekiyor” dedi.

Cumhurbaşklanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 31 Mart yerel seçimlerinden sonra TBMM’de düzenlenen grup toplantısında konuştu. Yerel seçim sonuçlarıyla ilgili mesajlar veren Erdoğan, “Geçersiz oylar da eklendiğinde yaklaşık 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. Katılım oranının düşüklüğü, partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir” dedi. 

AK Parti grup toplantısında konuşan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;

Rekabet seviyesi yüksek bir kampanya döneminden sonra milletimizin sergilediği demokratiK olgunluk takdire şayandır. 85 milyon olarak birlikte var olduğumuzu, hep birlikte Türkiye olduğumuzu tüm dünyaya yeniden gösterdik. 31 Mart seçimlerinin ülkemize, milletimize ve şehirlerimize bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. 31 Mart seçim sürecinde ulaşılmadık hiç kimseyi bırakmama şiarıyla gece gündüz koşturan kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, belediye başkan adaylarımıza, aday adaylarımıza, ezcümle partimize ve davamıza güçlü destek veren her bir kardeşime buradan en kalbi şükranlarımı sunuyorum. 

“Siyasetçinin, milletin iradesini küçük görme ve yok sayma hakkı yoktur”

Buradan Cumhur İttifakı olarak birlikte hareket ettiğimiz, Milliyetçi Hareket Parti’sinin Geel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ve ülkücü kardeşlerime teşekkür ediyorum. Sandığın gücüne güç katan her seçim Türkiye ve Türk milleti için tarihi kazanım demektir. Daha önce de ifade ettiğim gibi sandıkta çıkan takdir hangi yönde olursa olsun başımızın üzerinde yeri vardır. Siyasetçinin, milletin iradesini küçük görme ve yok sayma hakkı yoktur. Milletimizin takdiri ile göreve gelen başkanlarımı ayrıca takdir ediyorum. İktidar olarak, milletimizin hayrına yaptığı işlerde bugüne kadar olduğu gibi belediye başkanlarımıza destek olmaya devam edeceğiz.

“31 Mart seçimleri son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir”

YSK’nın kesin sonuçları açıklamasının ardından 31 Mart mahalli idareler seçimi tamamlanacaktır. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak tekrarlanacak seçimlere hazırlanacağız. 31 Mart seçim sonuçları birçok yönden kapsamlı değerlendirilmeyi hak ediyor. Yüzde 78 katılım oranıyla 31 Mart seçimleri son 20 yıldaki en düşük katılımlı yerel seçim olarak kayıtlara geçmiştir. Bunun sebepleri üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve duracağız. Geçersiz oylar da eklendiğinde yaklaşık 16 milyon seçmenin iradesi sandığa yansımamıştır. Katılım oranının düşüklüğü, partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir. Cumhur İttifakı toplam 755 belediyeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiştir. Buradan bir kez daha Cumhur İttifakının gerçek belediyecilik vizyonunu tercih eden tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Hatay ile aramızı bozmak için çok uğraştılar, pek çok iftira attılar, Hatay üzerinden sosyal fay hatlarımız ile oynamaya kalktılar. Cumhur İttifakı’na ve AK Parti’ye duydukları güven duygusuna Hatay’a ve Hatay’lı kardeşlerime teşekkür ediyorum. Ana muhalefet partisinin Hatay’ın iradesini gasbetme girişimi son dakikaya kadar devam etmiştir. CHP’nin milli irade arsızlığı ayyuka çıksa da YSK bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur. Önümüzdeki dönemde, şehrimizi ziyaret ederek Hatay’lı kardeşlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade edeceğiz. 

“Birileri kendilerince yerel iktidar, merkezi iktidar diye ikili bir yapı oluşturmaya çalışıyor”

Özellikle depremzede şehirlerimizin süratle ayağa kaldırılması gündemimizin ilk sırasında yer almayı sürdürecektir. 6 Şubat sonrasında artık bir beka meselesi olarak gördüğümüz depreme hazırlık çalışmalarını yakında takip edeceğiz. Şehirlerimizin kaynaklarının, terör örgütlerine, reklam ajanlarına, aç gözlü fırsatçılarına değil, orada yaşayan insanlarımıza harcanması için ne gerekiyorsa yapacağız. Bölücü terör örgütünün şehirlerime ve vatandaşlarımıza tekrar müsallat olmasına asla izin vermeyeceğiz. Seçim sonuçlarından herkes kendisine göre dersler çıkaracak. Sonuçlara bakarak bunun bir yerel seçim olduğunu unutarak şımaranlar olduğunu görüyoruz. Birileri kendilerince yerel iktidar, merkezi iktidar diye ikili bir yapı oluşturmaya çalışıyor.

“Milletin sandıkta verdiği mesajları doğru okumamız gerekir”

81 ilimizde tek bir iktidar vardır o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir. Dün, 16. toplantısını yaptığımız kabinemiz de görevinin başındadır. Siyasetin ve ülkenin gündeminin içi boş tartışmalarla meşgul edilmesini doğru bulmuyoruz. Biz, Türkiye’yte ve milletimize daha iyi hizmet yapmanın derdindeyiz. Demokrasi, öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek ve milletin tercihi ile zıtlaşmamak demektir. Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajı herkesden önce bizim doğru okumamız gerekiyor. Gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir.

“Sandığa gitmeyen vatandaşlarımızın da mesajlarını en doğru biçimde okuyacağız”

Şurası tartışmasız bir gerçektir ki, milletimiz bizden, gerçek bir öz eleştiri yapmamızı istemiştir. AK Parti olarak bunun çok iyi farkındayız. Değerli arkadaşlarım, AK Parti’nin ayırıcı vasfı, kendi doğru ve yanlışlarını analiz edebilen bir parti olmasıdır. Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda gerekli değişimleri gerçekeştirecek, kuvvet ve enerji toplamış bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Şunun da bilinmesini isterim, bizim lügatımızda böbürlenme yoktur. Millete tepeden bakma, milletle arasına mesafe koyma asla ve asla yoktur. Her zaman söylüyorum biz, bu milletin ta kendisiyiz. Biz, siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, makam dağıtmak için yapmıyoruz. Hangi konumda olursak olalım hepimiz bu konumlarda milletimize aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz. Bakılmadık, incelenmedik, üstü açılmadık hiçbir nokta bırakmadan mühasebe sürecimizi neticelendireceğiz. Bize destek olanlarla birlikte, sandığa gitmeyen vatandaşlarımızın da mesajlarını en doğru biçimde okuyacağız. 

Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. AK Parti’yi değerlendirerken, nereye geldiğini ve hangi istikamete gittiğini bir kez olsun aklımızdan çıkarmayacağız. Biz, partilerden bir parti değiliz, biz bugünlere bir anda gelmedik. Bu hareketin, bu partinin temelinde ismi bilinen ya da bilinmeyen binlerce fedakarın, cefakarın, kahramanın alın teli var. Biz dikensiz bir gül bahçesinde yürümedik, yürümüyoruz. Biz bu noktaya düşe kalka geldik. Ama asla ve asla umudumuzu kaybetmedik. 

“Biz bitti demeden bitmez, bitmeyecek”

Gençler, iman varsa imkan var dedik. Allah büyüktür dedik. En hüzünlü anlarımızda Allah’ın yardımı yakındır dedik. Şunu çok net ifade etmek isterim, bunlar AK Parti’nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Bunlar, nereden nasıl geldiğimizi, nasıl yürüdüğümüzü anlamamışlar. Beyler, bayanlar şunlar herkes görsün ve bilsin biz bitti demeden hiçbir şey bitmez, bitmeyecek. Kardeşlerim, biz bu ülkenin en dinamik partisiyiz. Heyecanımız ilk günkü gibi dipdiri. Biz Türkiye’nin en büyük partisiyiz. Kimse sevinmesin, kimse umutlanmasın. Biz buradayız. Sapasağlam, dimdik, en güçlü halimizle ayaktayız. Bu seçim sonuçlarını bir fırsat bilerek AK Parti’yi yıkmaya, AK Parti’nin dengelerini bozmaya çalışanları da gayet iyi görüyoruz. Sosyal medyadan, televizyon ekranlarından, AK Parti’ye ayar vermeye çalışanlara asla rıza göstermeyiz. Partimizin ilgili kurumları her türlü detayı değerlendiriyor. Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz.

Bakanlarımız, siz değerli milletvekillerimiz, bütün teşkilatlarımız, bugünden itibaren halkın içine gireceğiz ve başımız dik bir şekilde milletimize hizmetimizi sürdüreceğiz. Başkaları ne yaparlarsa yapsın, biz işimize bakacağız. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu nasıl geliştiririz buna bakacağız. Çok net söylüyorum, bu harekkette şımarıklık olmaz, milletin değerlerinden kopmak asla olmaz. Bu harekette umutsuzluğa asla yer yoktur, bu hareket korkakların omuzlayacağı bir hareket değildir. Muhasebimizi yapar, nerede kalmıştık der ve yolumuza kaldığımız yerden devam ederiz. Sandıktan çıkan mesajlar ve yaptığımız değerlendirmeler ışığında gerekli adımları atmaya başlıyoruz.

“Terör devleti İsrail, 7 Ekim’den bu yana insanlık dışı bir soykırım yaşatıyor”

Değerli kardeşlerim bundan sadece 10 ay önce milletimiz bize bir yetki verdi. Kalan sürede milletimizin verdiği yetkiyi omuzlarımızda taşıyacağız. Milletin bizden beklentisini çok iyi biliyoruz. Artık seçimin de olmadığı 4 yıllık süreçte enflasyonla mücadelemizi zaferle sonuçlandıracağız. İçeride ve dışarıda ülkemizin güvenliğini daha korunaklı hale getireceğiz. Şimdi burada bir husus özellikle dikkatlerinize sunmak isterim. Değerli kardeşlerim, terör devleti İsrail, 7 Ekim’den bu yana insanlık dışı bir soykırım yaşatıyor. Şimdi seçim sürecinde de, seçim sonrasında da bir takım merkezlerden şahsıma ve partimize yönelik bazı ithamlarda bulunuldu. Bu alçak iddiaların bazı çevrelerde karşılık bulduğunu gördük. Birileri yalan olduğunu bal gibi bildikleri iddialar üzerinden bizi ve partimizi töhemmet altında bıraktı. Hiç kimse ne şahsımın, ne de bu kutlu kadronun Filistin meselesini sorgulayacak kapasitede değil. 

Değerli kardeşlerim, bizim hayatımız Filistin mücadelesi ile geçmiş, bizim hayatımız Filistin davasıyla anlam bulmuştur. Yarım asrı bulan siyasi hayatımızın her bir safhasında Filistin’in kutlu davasını her zaman yüreğimizde taşıdık. Şunu da belirtmek durumundayım biz, Filistin davasını sadece savunmuş değil, bu uğurda çok ağır bedeller de ödemiş bir kadroyuz. Unutmayın, 12 Eylül darbesi Konya’daki Kudüs mitinginin ardından geldi. Dünyada hiç kimse konuşamazken biz Hamas bir terör örgütüdür dedik. Burada, çok açık ve net söylüyorum Milli Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvayi Milliye neyse Hamas’da aynen odur. Bunu söylemenin bir bedeli olduğunun elbette farkındayız. Böyle bir dönemde hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ne suikast girişimlerinize, ne ekonomik saldırılarınıza boyun eğmeyeceğiz. Kardeşlerim, 14 bin çocuğu öldürdüler. Bunlar Hitler’i çoktan geçtiler. 14 bin masum çocuğun ölümünü görmeyip Hamas terör örgütüdür diyip İsrail’in gözüne girmeye çalışanlara inat biz bu davayı her zaman savunacağız. 

“Biz sırtımızda yumurta küfesi taşıyoruz, 85 milyonu yönetiyoruz”

Kardeşlerim, şunu unutmayın biz sırtımızda yumurta küfesi taşıyoruz, 85 milyonu yönetiyoruz. Çıkıp da bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulayanlar er ya da geç mahcup olacaklardır. Bu vesileyle bir kez daha Gazze’yi gönülden selamlıyorum. 7 Ekim’den beri şehit düşen evlatları rahmetle yad ediyorum. 

Değerli dava arkadaşlarım, bugün Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı, milletin adamı, hizmeti ile gönüllerde taht kurmuş Turgut Özal’ın 31. yıl dönümü. Bir kez daha şükranla yad ediyorum. Rabbim kendisini cenneti ile müşerref eylesin diyorum ve bizim adımıza da bugün Topkapı’da anma törenine başta Efkan Bey olmak üzere oraya katıldılar. Allah yar ve yardımcımız olsun diyorum. Meclis çalışmalarnda başarılar diliyorum. Allah’a emanet olun.