Arif Hikmet Par, ülke sorunlarına yer vermesinin yanında, Kurtuluş Savaşı izlerini belleğinde hep sıcak tutmuş, Atatürk’e olan sevgisini birçok şiirinde belirtmiştir. Şairin bir yazış tekniği de nehir şiir denen, birbirinin devamı olan şiirler yazmasındandır. Örneğin:”Kartal Bakışlı Deha” şiirindeki konuyu ”Mustafa Kemal’in Saçları” Başlıklı şiirinde devam ettirerek tamamlamıştır. Şairin bu nehir şiir türünde yazdığı başka şiirleri de vardır.
Şair milli konulara ağırlık verdiği şiirlerini daha çok 1950- 1960 yılları arasında yazmıştır. Bunların hepsinde yurt sevgisi ve tarihe yaslanan noktaları vardır. Örneğin” Bizans Göründü Karşıdan” başlıkıl şiirinde Fatih dönemine uzanır ve farklı bir anlatımla o yılları hatırlatır.
“Geldik surların önüne
İçimizde garip bir sevinç
Tamamlanmamış vuslatın tadı
Böyle hiç.
Yedi tepe kardeş kardeş gülümser
Boğazın mavi sularına
Bir esinti sarhoşluğu içinde
İstanbul sizin der.
Elbet bizim olacak İstanbul
İnanmışız.
Denizlerden, dağlardan, ovalardan gelen
Bu nurlu bahar içinde yıkanmışız.
Temiz ellerimizle açacak
İstanbul çiçek çiçek
Şimdi surlar önünde dalgalanan bayrak
Yarın Bizans göklerinde yükselecek.
Şair, serbest ölçüyle yazdığı şiirlerini, Şadırvan, Yurt, Varlık Dergileri’nde yayınlamış, Hikmet Paroğlu ismini kullanmıştır. Şair 1950 yılında Beyhan Ertemli evlenmiş üç oğlu olmuştur. Bunlardan oğlu Zafer Par, babasına ait tüm arşivi düzenmeyip üniversiteler kitaplığına bağışlamıştır.
Şair ülkesinin her noktasını sevmesine rağmen daha çok görev yapıp tanıdığı kentleri anlatmayı uygun görmüştür. Örneğin Bergama Destanı”, Kerkük Destanı- Giresun Destanı gibi şiirlerin bu yaşantısını tanıdığı kentlerden izler taşır. Giresunlu olmamasına rağmen, o ilin hem fındık şölenlerini, hem de farklı güzeliklerini çok güzel anlatmıştır. “Hasan Tığlı’nın Dileği” şiirinde, onun Giresun ve fındık hasatı izlerini yakalarız.
“Daha yeni çiçek açmış fındıklarımız
Borcuma yatıramam ağam.
Bir görelim sarktığını dalların
Meydanlara yığılsın çuvallarımız.
Sen şubat rüzgârı, mart sisi hoş geldin
Bereket getirdin toprağımıza taşımıza
Tohumluk mısır alınacak
Bankaya ödenecek taksitler
Bir baksana üstümüze başımıza.
…
Bunları gör de bahar rüzgârı
Hafif hafif es kıyma çiçeklerimize
Daha yeni yeşerdi fındık dalları
Renk hayat doluyor gözlerimize.
Giresun Destanı