Gözlemlendiği kadarıyla, yıllar itibariyle dikkat çeken bir yaklaşımda bulunuldu.
Hem de birçok kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından.
İlişkin olarak dendi ki;
Türkiye genelinde konuşlanan iller arasında birçok yönden farklılık gösteren, dolayısıyla ön planda olan yerleşim birimleri var.
Dolayısıyla her biri, tartışma götürmeyen ayrıcalıkların sahibi olarak emin adımlarla geleceğe uzanıyorlar.
Hem de bölgesi ve de bizatihi devlete sağladığı katkılar bağlamında.
Bu nedenle, istisna teşkil eden kent olduğu konusunda şüpheye yer yoktur.
***
Kabul etmek gerekir ki, söz konusu kriterlerin sağladığı avantajlarla ön plana çıkan, birçok yerleşim birimi olduğuna kuşku yok.
Bu illerden biri hiç kuşku yok Muğla.
Zira, her geçen gün daha farklı bir konuma bürünen kent olarak, emin adımlarla geleceğe doğru yol almaktadır.
Üstelik yalpalamadan…
Hal böyle olunca, elbette tüm dikkatleri üzerine çekerdi.
Nitekim çekiyordu da.
Özellikle istisna teşkil eden bir konumun sahibi olarak…
***
Muğla adına farklı konumun sahibi bir il derken, baz alınan önemli bir ayrıntı vardı.
Özellikle dünyanın önemli denizleri arasında yer alan Ege ve Akdeniz’in birleştiği noktada konuşlanması, her şeyi ortaya koyuyordu.
Kuşkusuz bu durum, Muğla’nın çok daha farklı bir noktada yer almasını sağlıyordu.
Dolayısıyla farklı konumun sahibi bir il vurgusu afaki bir yaklaşım olmaktan uzaktı.
İlişkin olarak, Muğla’yı ayrıcalıklı kılan bir başka özellik TURİZM…
Bilhassa, ülkemize ekonomik bazda sağladığı kazanç önemli rakamlar içeriyordu.
Bugün neresinden bakılsa, sadece bir bölümünün konuşlandığı Avrupa kıtası değil, dünyanın birçok ülkesi vatandaşlarının tercih ettiği ülke konumuna gelmiştir..
Yıllık girdiler önemli rakamlar içerdiğine göre turizm, her geçen gün ekonomik bazda ülkemize katkı koyan sektör olarak yer etmektedir.
Hem de küçümsenmeyecek bir döviz girdisiyle.
***
İlişkin olarak, turizm bağlamında bir takım ayrıntılar var ki, dikkat çekmenin ötesinde ülkemize artı değerler yüklüyor.
Özellikle son yıllarda turizm yörelerinde gerçekleştirilen modern tesisleşme, birçok ülke vatandaşlarının tercihinde önemli rol oynamaktadır.
Kabul edelim ki bu yaklaşımda abartı yoktu.
Bugün, turizm hamlesinin çok önceden başladığı birçok Avrupa ülkesinde tesisler, bir yerde miadını doldurmuş durumdalar.
Bu alanda sahip olduğumuz avantajlara, özellikle hizmet bağlamında gözlenen istenen düzeydeki ilişkiler eklenince, çok daha artı değerler içeren gelirler sağlanmaktadır.
***
Bu alanda gözlenen bir başka gelişme, turizmin çeşitlendirilmesi noktasında kendini göstermektedir.
Klasik bir yaklaşımla yıllardır deniz, kum, güneş olgusunun egemen olduğu turizm faaliyetleri, dünyanın geldiği noktada farklı alanlara yönelmektedir.
Özellikle yayla ve dağ turizmi, rafting, sportif etkinlikler ağırlıklı bir yönelim gezilerle birleşince, farklılık kendini göstermektedir.
Sonuçta gerçek olan o ki Türkiye’nin, özellikle son yıllarda modern turizm adına reform niteliği taşıyan girişimlerde bulunması, ülkemize artı değerler katan yaklaşımlar olarak yer etmektedir.
Aslında ülkemiz adına bundan kimsenin ŞÜPHESİ YOKTU.
