Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna sayılı günler kaldı. Seçimler öncesinde kamuoyuna ve basına bir açıklama yapan Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, toplumun bütün kesimlerini sandığa giderek oylarını kullanmaları konusunda çağrı yaptı.
Seçmenler, 28 Mayıs Pazar günü tekrar sandık başına giderek Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanını seçecek.
Seçimler öncesinde kamuoyuna ve basına bir açıklama yapan Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, “Birinci tur seçimlerinde tüm anti demokratik uygulamalar, eşit olmayan koşullara rağmen halkın iradesi seçimleri ikinci tura bırakmıştır. Bakanların istifa etmeden aday olması, devletin tüm olanaklarıyla meydanlarda propaganda sürdürmesine rağmen, siyasi iktidar istediği sonucu alamamıştır” dedi.
Savran, açıklamasına şöyle devam etti:
“Halkın çoğunluğu siyasi iktidarın yarattığı bu yağma, talan ve sömürü rejimine dur demiştir. Tek adam rejiminin devamı, daha çok baskı, sömürü, iş cinayetleri, yoksulluk, şiddet, savaş, gericilik, yağma ve talan demektir. Birinci turda gerek AKP hükümetinin söylemleri, gerekse kurmaylarının halkı germek için yaptıkları açıklamalar, bizlerin sandıklara ne kadar sahip çıkmamız gerektiğinin önemini bir kez daha göstermiştir. Seçim sürecinde seçim ve sandık güvenliğinin her aşamada ne kadar önemli olduğu, buna uygun bir örgütlenmenin geliştirilmesinin hayati derecede önem taşıdığı da görülmüştür. 28 Mayıs gününe kadar hepimize çok görev düşüyor. Şimdi umudumuzu yitirmeden, değişim iradesi gösteren tüm kesimlere, bu umudu yeniden aşılayarak, yapılacaklara odaklanma ve geniş toplumsal kesimlerin birlikteliğini harekete geçirme zamanıdır. 28 Mayıs bir seçimin ötesinde memleketin, hepimizin geleceği için bir referandumdur. Ya umutlarımızı, yaşamlarımızı ellerimizden alacak bu karanlık kazanacak ya da yeni bir memleketi kurma kararlılığımız kazanacak.
“UMUDU KIRILANLARI, TEKRAR OY KULLANMAYA İKNA ETMEK SORUMLULUĞUMUZDUR”
Kaybettiğimiz haklarımız, güvencesizlik, yoksulluk, sömürü, cinsiyet eşitsizliği, doğa düşmanı uygulamaların hepsi bu iktidar döneminde artmıştır. Emekçiler, ezilenler, kadınlar, gençler bu gidişatı tersine çevirebilecek, halka umut olabilecek mücadele birikimine sahiptir. Geleceğimizi yaşanabilir kılacak, gençleri yaşatacak bir memleket hedefiyle, kalan zamanda yapılacaklara odaklanmak her birimizin görevidir. Umudu kırılanları, tekrar oy kullanmaya ikna etmek, depremden etkilenen ve sadece oy kullanmak üzere deprem bölgesine giden insanlarımızın yeniden oy kullanmak üzere deprem bölgesine gidişlerine destek olmak, bir kez daha oyların türlü hilelerle çalınmasına izin vermemek için seçim ve sandık güvenliği ile ilgili her dayanışmayı göstermek sorumluluğumuzdur.
“ŞİMDİ GELECEĞİMİZİ VE GENÇLERİ KAZANMA ZAMANIDIR”
Biz bu seçimi kaybetmedik! Ancak kazanma irademizi gasp ettiklerinde gerçekten kaybetmiş oluruz. Şimdi geleceğimizi ve gençleri kazanma zamanıdır. Emekçiler, ezilenler, kadınlar, gençler, halklar bu kalan sürede bir seferberlikle bu umudu büyütmek, emekçilerin ve halkın taleplerini dillendirmek ve değiştirebileceğimizi göstermekle yükümlüdür. Hepimiz sandıkta ve sokakta buradayız, bir aradayız, işçiyiz, emekçiyiz, kadınız, genciz, halkız. Memleketimize çıkarsız, pazarlıksız sahip çıkanların sesini yükseltme çağrısıdır. 28 Mayıs cehennemin kapılarını kapatmanın ilk adımıdır. Şimdi, daha büyük bir kararlılıkla gençler ve kadınlar olarak, tüm emekçiler ve yurtsever insanlar olarak birleşerek mücadele etmeye; sandığa gitmeyen başta gençler olmak üzere tüm insanları sandığa giderek ülkemizin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.”
Haber : Halil Eğriboyun