Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kule Reklam - Çiftlik
Kule Reklam - Çiftlik

MUĞLA KÖYCEĞİZ’DE ZEYTİNLİĞİ SATIŞA ÇIKARILAN KÖYLÜLERİN İSYANI SÜRÜYOR

Bu haberin fotoğrafı yok

Muğla’nın Köyceğiz İlçesi’nde köylülerin tarım arazisi olarak kullandığı alanın Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından ‘boş arsa’ olarak ihaleyle satışa çıkarılmasına tepkiler sürüyor. Yıllardır yetiştirdikleri zeytinlikleri TOKİ’nin elinden almak istediğini söyleyen Ayşe Arslan, “Kimseden doğru dürüst bir destek de bulamadık. Ağaçlarımıza bakmaya kıyamıyoruz. TOKİ keserse biz ne yaparız? İnşallah kesmez” dedi.

Muğla’nın Köyceğiz İlçesine bağlı Toparlar Mahallesi’nde köylülerin yıllardır ecrimisil ödeyip tarım ve zeytinlik olarak kullandığı yaklaşık 1 milyon 106 bin metrekare büyüklüğündeki alanın TOKİ tarafından boş arazi olarak gösterilip açık artırmalı ihale yoluyla satışa çıkarılmasına köylülerin tepkisi sürüyor.

Köylüler tarafından açılan davalarda ise, TOKİ’ye devredilen alanların 40-50 yıllık düzenli bakımlı zeytinlik alanlar olduğunun bilirkişi raporları ile tespit edildiği,  TOKİ yönünden elde edilmiş olumlu bir ÇED raporunun da bulunmadığı öğrenildi.

Yetkililerden bu zamana kadar gerekli desteği göremeyen köylüler, arazilerinin önünde eylem yaptı. Eylem yapan köylülere Vatan Partisi Muğla İl Başkanlığı da destek verdi.

Köylüler ve partililer ellerinde, “Sırtı peşkeş, karnı TOKİ”, “Üretmeyen toplum olmaz, kesilen ağacın yeri dolmaz”, “Konut 50 yılda yıkılır, zeytin 50 yılda yetişir” yazılı dövizler ile “Zeytinlik alanı, TOKİ yalanı”, “Zeytin vatandır, vatan satılmaz” sloganları attı.

“ZEYTİNLERİMİZ KESİLİRSE BİZ NE YAPACAĞIZ?”

Yaşadığı evin de içinde bulunduğu arazisinin satışa çıkarıldığını söyleyen 72 yaşındaki Cemil Çatak, “1990 yılından beri burada yaşıyorum. Bu evi de o zaman inşa ettim. Emlak vergimi o günden beri yatırdım. Normalde 450 zeytin ağacım var. Mağduriyetim büyük. Benim bundan sonra başka ev yapacak imkanım yok. Yetkililerde yardım istiyorum” derken eşi Hatice Çatak ise şunları söyledi:

“Tapularımızı, evimizi, bahçemiz kurtarmak istiyoruz. Nereye gideceğiz evimizi alırlarsa? Nerede yaşayacağız şu pahalılıkta? Adamın bir aylığı ile geçiniyoruz. Bahçelerimiz var, zeytinlerimiz var. Buradan sattıklarımız ile idare ediyoruz. Yetmiyor ki.

“ZAM ZAM ÜSTÜNE”

Yağımızı, zeytinimizi satıp harçlık yapıyoruz yoksa geçinemiyoruz ki. Su, elektrik parası her şey zam. Zam zam üstüne. Bir tüp alalım diyoruz alamıyoruz. Bahçelerimiz, zeytinlerimiz kesilirse biz ne yapacağız?”

“BU ZEYTİNLİK BIRAKILIR MI?”

Zeytinliklerine çocukları gibi baktığı kaydeden Halil Öztürk “Buranın tapusunu istiyorum ben. Bu yeşilliğin giderilmesini istemiyorum. 1978 yılından beri kullanıyorum ben burayı, yıllık ecrimisilini veriyorum. Zeytinlerimize çocuklarımız gibi bakıyoruz. Evladımız gibi. Yetkililerden yardımcı olan yok. Bu zeytinlik bırakılır mı?” dedi.

“YETKİLİLER BİZİM ZEYTİNLERİMİZİ TOKİ’YE VERMESİNLER”

Raziye Arslan ise şu ifadeleri kullandı:

“Bu zeytinliklerimiz gitti mi biz bittik. Ben bu zeytinleri nasıl yetiştirdim? Gece 3’te 5’te de suladım. Kışın da diplerini çapaladım, gübre atamadık. İlaç veremiyoruz. Zeytinimiz olmasa, yağımız olmasa ne yiyeceğiz biz? Yetkililer bizim zeytinlerimizi TOKİ’ye vermesinler. Kendi halimize bıraksınlar. Bizim dağlarımız var, dağlarımızın eteği var TOKİ oraya yapabilir. Yapmasın demiyoruz. Dağların eteklerine yapsın. Neden zeytinliklerimizi seçiyorlar?”

“AĞAÇLARIMIZA BAKMAYA KIYAMIYORUZ, TOKİ KESERSE BİZ NE YAPARIZ?”

Yıllardır yetiştirdikleri zeytinlikleri TOKİ’nin elinden almak istediğini söyleyen Ayşe Arslan, “Yıllardır uğraşıyoruz, büyüttük verim haline getirdik, taşlarını topladık, suladık. Şimdi de TOKİ elimizden alıyor. Belediye Başkanı imzalamış diyorlar bilmiyoruz tabi ki kimin imzaladığını, çağırıyoruz böyle toplantılara gelmiyor. Buranın muhtarı da gelmiyor. Kendi kendimize böyle destek arıyoruz. Kimseden doğru dürüst bir destek de bulamadık. Ağaçlarımıza bakmaya kıyamıyoruz. TOKİ keserse biz ne yaparız? İnşallah kesmez. Tapusunu istiyoruz. Zeytinlik olan yerlere bari versinler. Boş olan yerlere karşı değiliz” dedi.

“BELEDİYE BAŞKANI BİZE BİLGİ VERMEDİ”

AKP’li Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan’dan destek göremediklerini belirten Çiftçi Durmuş Cengiz ise “Zeytin ağaçlarımızın kesilmesini, buranın betonlaşmasını istemiyoruz. Gerek Belediye başkanımız Kamil Ceylan gerekse muhtarımız ile görüştük. Ama bize elle tutulur gözle görülür bir bilgi verilmedi. Benim dedem 81 yaşında vefat etti. Bu zeytinleri askere giderken dikmiş yani aşağı yukarı 55-60 yıllık bir ağaç. Burasının TOKİ tarafından betonlaşmasını, ev yapılmasını istemiyoruz. Bir yandan ev yapıp insanları ev sahibi yaparken bir yandan da insanları evinden ağaçlarından ediyorsun. Akıl erdirecek bir şey değil” ifadelerini kullandı.

“NEDEN ALIYORLAR BİZİM ELİMİZDEN YERİMİZİ?”

“Bizim çocukluğumuz burada geçti. Benim babamdan, dedemden bu topraklar” diyen Emine Biliç de “Biz bu yerin, zeytinimizin sayesinde yaşıyoruz. Pazara götürüyoruz satarak idare ediyoruz. Neden alıyorlar bizim elimizden yerimizi? Biz neyle idare edeceğiz?” diye konuştu.

Köylülere destek veren Vatan Partisi Muğla İl Başkanlığı da alanda basın açıklaması yaptı. İl Sekreteri Uğur Kaçar’ın okuduğu açıklama da Ülkede ki ekonomik koşulların Üretim Devrimi için örgütlenmeyi zorunlu kıldığı vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Muğla’mızın Köyceğiz İlçesi’nden, Toparlar Köyü’nden, zeytin ve narenciye üreticisi köylülerimiz ile omuz omuza tüm Türkiye’ye sesleniyoruz. Ülkemizin sürüklendiği ekonomik koşullar; üretimde seferberliği, üretim ekonomisini ve bunların bütünlüğünde Üretim Devrimi için örgütlenmeyi zorunlu kılmaktadır. Yurdumuzun dört bir yanında; ürettikleri tarlada kalan, gübre-ilaç dayatması ve fiyatları altında ezilen, traktörüne mazot koyamayan, ürettiğinin alım güvencesi bulunmayan köylü ve çiftçimiz, artık üretemez hale gelmiştir. Bu da, gıda güvenliğimizi tehdit etmektedir. Üretemediğimiz için ithal tarımsal gıdaya muhtaçlığın bizleri getirdiği noktada halkımızın ve ülkemizin geleceği tehdit altındadır. Bu nedenle; tarımsal üretim alanları ekonomimiz için birer karargâhtır. Tarım üreticilerimiz, bu karargâhlarda üretim için hayatlarını, emeklerini, geleceklerini ortaya koymaktadırlar.

“BETONLAŞMAYA MAHKUM ETMİŞTİR”

Toparlar Köyü’müzün tarım üreticileri yaklaşık 50 yıldır, toprağı ve tarımı yaşatmakta, zeytin yetiştirmekte, zeytinden elde edilen ürünlerin üretimine ve değerine katkı sunmaktadır. 3573 sayılı Kanun’un 3.maddesi gereği üretimde bulundukları tarlaların maliki konumuna gelebilen köylülerimizin zeytinlikleri, hukuka aykırı şekilde ve kanunu dolanan işlemlerle TOKİ’ye devredilerek betonlaşmaya mahkum edilmiştir.

“TARIMSAL ALANLARI YOK ETMEK ANLAMINA GELMEKTEDİR”

Bilindiği üzere; “Arsa Üretim Alanı” belirlemesi, TOKİ’ye devir şartı olarak aranmaktadır. Bu belirleme, ısmarlama biçimde Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı “Olur”ları ile yapılmış; bu sayede yasal hakları gereği mülkiyet başvuruları bulunan köylülerimizin zeytinlik alanları Milli Emlak Müdürlüğü’nce TOKİ’ye devredilmiştir. Bu, aynı zamanda, üretimin kapısına kilit vurmak, Yasa’yı ve Anayasa’yı yok saymak, tarımsal zeytinlik alanları ve toprağı geri dönülmez şekilde betonlaştırarak yok etmek anlamına gelmektedir.

“KÖYLÜNÜN, TARIMIN, ÜRETİMİN HEDEF ALINDIĞINI GÖSTERMEKTEDİR”

Pek ala, konut arz ihtiyacı bulunmayan Köyceğiz’imizde kamu yararına uygun planlar dahilinde konuta müsait alanlarda TOKİ projesi yürütülebilir. Ancak, bunun araştırması yapılmadan, emrivaki şekilde zeytinliklerin arsaya dönüştürülüp TOKİ’ye devredilmesi zeytinliklerin, köylünün, tarımın, üretimin hedef alındığını göstermektedir. İdarecileri bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz. Sorumluları, Türkiye’nin milli değeri olan tarımsal alanları yok etmek yerine, bu alanları işler ve üretime katkı sunar hale getirmeleri konusunda uyarıyoruz.

“ZEYTİNLİK ALANLAR OLDUĞU BİLİRKİŞİ RAPORLARI İLE TESPİT EDİLMİŞTİR”

Açılan davalarda, TOKİ’ye devredilen alanların; ihya edilen, 40-50 yıllık düzenli bakımlı zeytinlik alanlar olduğu, bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir. Bilindiği üzere; 3573 sayılı Kanun gereğince Zeytincilik sahaları daraltılamaz, çevresinde zeytinyağı fabrikası dışında tesis yapılamaz”

“OLUMLU BİR ÇED RAPORU DA YOKTUR”

Zeytinlik Sahaları; Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nde düzenlenen ‘duyarlı yöreler’ arasında sayılmasına rağmen, TOKİ yönünden elde edilmiş olumlu bir ÇED raporu da bulunmamaktadır. Yine; Sakin Şehir Köyceğiz’imizde konut arzı ihtiyacı olmadığı kamuoyunun ortak takdiridir. Tüm bunlara rağmen; yasal emredici hükümlerin, Anayasa’nın, hukukun görmezden gelinmesiyle milli değerimizin, tarımsal alanlarımızın, zeytinimizin, kayıtsız-şartsız yok oluşa sürüklenmesinin karşısındayız!         

“ZEYTİNLİK ALANLARI BETONLAŞTIRILAMAZ”

Vatan Partisi olarak Köyceğiz Halkı huzurunda ilan ediyoruz; tarım alanları köylünündür, üreticinindir. Cennet Köyceğiz’in, Toparlar Köyü’nün, köylerimizin tarım alanları, zeytinlik alanları betonlaştırılamaz. Refahı, bereketi, bolluğu, huzuru, ekonomik kalkınmayı arzulayan bir Türkiye, ancak kaynakların üretime ayrılması ve üretime dayanan program ile mümkün olacaktır.

Haber :Esma Turan

Bu haber 2 kez okundu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Menteşe Belediyesi’nin vatandaş talebiyle kurduğu tente, Vakıflar Bölge Müdürlüğü talimatıyla
Sıradaki Haber Kurşunlu Camii’ne Yeniden Tente: Bu Kez Vakıflar Kurdu