Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
İsmail Atasever

KORKULU RÜYA GÖRMEKTENSE…

Ülkemiz geneli, ilişkin olarak konuşlandığımız kent Muğla adına bir realite var ki, yadsınamaz.

Geçen nice süre içerisinde meydana gelen olaylar, ilişkin olarak sonrasında gözlenen tahribat ortada iken aksi düşünülemez.

Bu yüzden asıl olan, bir takım doğal olaylar, özellikle afet olarak nitelendirilen yer sarsıntılarının ülkemizi etkilediğidir.

Üstelik sadece belirli bir kesimi değil.

Büyük oranda yerleşim birimlerini etkisi altına aldığına göre gerçek, deprem olarak nitelendirilen yer sarsıntısının önemli ölçüde etki yarattığıdır.

Hal böyle iken farklı yaklaşımlar içerisinde olmak, gerçekleri görmemekle eşdeğerdir.

Bu nedenle birleşilen ortak nokta, deprem adı verilen yer sarsıntısının zaman zaman ülkemizi önemli ölçüde etkisi altına aldığıdır.

                                                                      ***

Kuşkusuz bu yaklaşımda abartı yoktu.

Tarihin seyri içerisinde gözlenen gelişmeler, her şeyi açıkça gösterdiğine göre her dem altı çizilen TÜRKİYE AYNI ZAMANDA BİR DEPREM ÜLKESİDİR vurgusu, gerçeği yansıtmaktadır.

Belirttiğim gibi geçen süreler içerisinde zaman zaman meydana gelen sarsıntılar her şeyi tüm ayrıntılarıyla ortaya koyduğuna göre deprem gerçeği kabul edilmeli ve korunmak için öngörülen tedbirler eksiksiz yerine getirilmelidir.

Dolayısıyla ne zaman bu tür bir yaklaşımlar içerisinde olundu.

Depremler, beraberinde büyük yıkımlara neden olduğuna göre, korunmak için mutlaka öngörülen tedbirler alınmalı.

Özellikle konuya ilişkin uzmanların tavsiyeleri eksiksiz yerine getirilmelidir.

O takdirde bir şekilde gereği yerine getirileceği için nispeten rahat olunur.

Buna karşın gereği yerine getirilmez!

Bilhassa konuya ilişkin öngörülen tedbirler uygulanmaz ise, bir takım sıkıntıların gözlenmesi olağandır.

Bu nedenle ne yapıp edip gereği yerine getirilmelidir.

                                                                       ***

Kabul etmek gerekir ki konuya ilişkin yaklaşımlar ve öngörülen tedbirler, koşullar ne olursa olsun mutlak surette yerine getirilmelidir.

Bu bağlamda dikkat çekilen;

“Korkulu rüya görmektense uyanık kalmak evladır” vurgusu, klasik bir söylem değildir.

Düpedüz uyarı noktasında gerçeği yansıtan yaklaşımdır.

O nedenle mutlak surette uzmanların, deprem ve depremden korunma bağlamındaki öngörüleri, kesinlikle göz ardı edilmemelidir.

Dolayısıyla ne zaman altı çizilen tavsiyelere uyuldu.

Bir şekilde rahatız demektir.

En azından uzmanların görüşleri doğrultusunda hareket edilmiştir.

                                                                         ***

Kuşkusuz gözlenen gelişmeler bağlamında asıl olan, her kim için olursa olsun konuşlandığı yerin, deprem açısından ne tür bir durum arz ettiğidir.

Özellikle bulunduğumuz yerleşim birimleri, ilişkin olarak ikamet edilen konutların, muhtemel sarsıntılara karşı ne denli dayanıklı olup olmadığıdır.

Bu nedenle her birinin uzmanlar tarafından incelemeye alınması,

Gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, öngörülen tavsiyelerin mutlaka yerine getirilmesi.

Ancak o takdirde daha bir rahat olunurdu.

Buna karşın umursamaz tavır içerisine girilirse!

Bizim eve bir şey olmaz.

Bugüne değin nice sarsıntılara dayandığına göre endişeye gerek yoktur! gibi eğilim sergilenirse, yanlış düşünülüyor demektir.

Bu nedenle konuşlandığımız kent Muğla’nın aynı zamanda deprem riski taşıyan kentlerden olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir.

Dolayısıyla her kim olursa olsun bu gerçekten hareketle, olması gerektiği şekilde adımlar atmalıdır.

Kuşkusuz o takdirde, gereği yerine getirildiği için kafalar daha bir dinç olurdu.

                                                                              ***

Aslında deprem yönünden Muğla’nın ne durumda olduğu büyük oranda bilindiği için, belirli süreçten bu yana bir takım önlemlerin alındığı yadsınamaz.

Bilhassa 1957 yılında Fethiye ağırlık deprem olmak üzere sonraki yıllarda zaman zaman gözlenen sarsıntılar üzerine bölge halkı, özellikle yapılaşma bağlamında daha dikkatli hareket etmiş.

Dolayısıyla gerekli adımları atmıştır.

Üstelik aynı yaklaşımlarını sürdürmektedir.

Özellikle yapılaşma sürecinde zemin etüdünün yapılmasının kaçınılmaz olduğunun bilincinde olan halkımız, bir noktayı daha dikkat etmektedir.

Yapılaşma bağlamında kullanılan malzemeler.

Sonuçta, daha da dikkat edilmesi gereken hususları göz ardı etmeden hareket edilmesi, yöre halkının deprem gerçeğinin bilincinde olduğunun göstergesidir.

En azından KORKULU RÜYA GÖRMEKTENSE UYANIK KALMAK EVLADIR yaklaşımı içerisinde hareket edilmesi, her şeyi ortaya koymaktadır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER