Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
kule reklam
kule reklam
Header reklam

GÖRMEMEZLİKTEN GELİNEMEZ

  Bir süre öncesinde

 

Bir süre öncesinde kaleme aldığım yazımda önemli bir noktaya işaret ettim.

Özellikle ilgili ve yetkililere yönelik olarak…

Aslında vurgulamanın ötesinde dikkat çekmek istemiştim.

Zira bahse konu olan, bihakkın görev yapan YEREL BASIN MENSUPLARIYDI.

Onlar gerçekten zor koşullar altında üstlendikleri görevi ifa etmek adına mücadele veriyorlardı.

İlişkin alarak dedim ki, özellikle ülke yönetiminde görev üstlenenler, yerelde özveriyle görev yapan basın mensuplarının durumlarının iyileştirilmesi bağlamında gereğini yerine getirmeliler.

Ancak bu tür yaklaşım gösterilmesi halinde adil bir yaklaşım sergilenmiş olurdu.

Değilse;

“Demokrasiyle yönetilen ülkelerde, halkın haber alma ve bilgi edinme hakkını birinci elden teslim eden Yerel Basın Kuruluşları, mağdur duruma düşürülmüş olurdu.”

Bu nedenle, ülkemiz genelinde yer eden Ulusal Basın Kuruluşlarının görev ifasında öncelik alan yereldeki basın mensuplarının durumları bir şekilde iyileştirilmelidir.

***

Vurguladığım gibi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle ÖZVERİYLE GÖREV YAPANLAR başlığı altında, özellikle yerel basın kuruluşları ve mensuplarının durumlarını birebir gözlemleyen birisi olarak kaleme almıştım.

Şimdi de Muğla Büyükşehir Gazeteciler Derneği Başkanı Cem Kaytan aynı yaklaşım içerisinde görüşlerini açıklıyor.

Hem de gelişmeleri birebir gözlemleyen birisi olarak.

Sonra Kaytan’ın üstlendiği görev sadece yerel bazdaki basın temsilcileri adına değildi.

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK) Yönetim Kurulu Üyesi,

Ege Gazeteciler Federasyonu (EGF) Genel Başkanı,

Muğla Büyükşehir Gazeteciler Derneği Başkanı.

Görülüyor ki, benzetmek gerekirse bir koltukta bir değil daha fazla karpuz taşıyordu.

Hem de başarılı bir şekilde.

Hal böyle olunca elbette yetkin bir görevin sahibi olarak yer ederdi.

***

Peki, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü yanında, gözlenen gelişmeler bağlamında bu denli görevleri üstlenen Cem Kaytan, ne diyordu?

Özellikle yerel bazda, bir yerde olmak veya olmamak adına yaşam savaşı veren basın kuruluşları ve temsilcileri için, nasıl bir yaklaşım içerisindeydi?

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Dayanışma Günü nedeniyle, bilfiil görev üstlenen medya emekçilerinin zor bir süreçten geçtiğini belirterek, görüşlerini yansıtıyor.

“10 Ocak’ı, yaşanan sorunlar ve geri alınan haklar nedeniyle” Çalışan Gazeteciler Bayramı” değil, “Dayanışma Günü” olarak kutluyoruz.

Zira mesleki yasaların çıkarılmasından basın özgürlüğüne kadar birçok konuda düzenleme beklediğimiz bu dönemde, medya sektöründe faaliyet gösteren kurumlar ve emekçiler olarak, bir 10 Ocak’ı daha sayısız sorunlarla geride bırakıyoruz.

Kabul etmek gerekir ki başkan Kaytan’ın açıklamaları ve yaklaşımında abartı yoktu.

Yerel bazda görev üstlenen her basın mensubu ve temsilcileri, aynı yaklaşım içerisinde olduklarına göre, mutlak çözüme kavuşturulması gereken bir durum vardı.

Gözlenen sorunlar giderilmeliydi.

Ülkemizde işlevlerini sürdüren Ulusal Medya Kuruluşlarının faaliyetlerinde, yerel basın temsilcilerinin rolü yadsınamazdı.

Her türlü gelişme, ilişkin olarak yer eden haberin kaynağı yereldeki basın mensupları ve kuruluşlar olduğuna göre, durumlarının iyileştirilmesi adına gereği yerine getirilmelidir.

Değilse halkın haber alma ve bilgi edinme hakkı noktasında, tahminlerin ötesinde sıkıntıların olacağı kaçınılmazdır.

***

Yerel bazda işlevlerini sürdüren kuruluşlar ve basın mensuplarının durumlarını belirtirken, abartıya kaçmamıştım.

Olayı ajite eder gibi bir yaklaşım sergilemedim.

Kaldı ki birçok kurum ve kuruluşun temsilcisi Cem Kaytan’da aynı yaklaşım içerisindeydi.

Başkan diyor ki;

Öncelikle gazetelerimiz çok zor durumda. Gazete maliyetlerini oluşturan kağıt, kalıp ve mürekkep başta olmak üzere tüm malzemelerin döviz cinsinden fiyatları artıyor.

Sonuçta gözlenen o ki, özellikle yerel bazda işlevlerini sürdüren gazeteler ve basın mensupları, bir takım sıkıntılarla yüz yüze.

Oysa, onlar halkın haber alma ve bilgi edinme hakkı bağlamında öncelikli görevlerin sahipleriydi.

Dolayısıyla YEREL BASIN KURULUŞLARI VE MENSUPLARI, görmemezlikten gelinemezler.