FIRSAT DÜŞKÜNLÜĞÜ

featured

 

Şu sıra gözlenen bir gelişme var ki, bize yakışan yaklaşım olduğunu kabul etmek mümkün değil.

Edilemez…

Geçmişten günümüze halkımızın fıtratında bu tür eğilim yoktu.
Her ne kadar, benzer gelişmeler çerçevesinde zaman zaman istenmeyen yaklaşımlar olsa da bunlar istisna teşkil eden eylemlerdi.

Dolayısıyla belirttiğim gibi halkımız, geçen süreler içerisinde asla yakışık almayan gelişmeler içerisinde olmadı.

Tasvip edilmeyen fiiller sergilemedi.

***

Kuşkusuz bu tür hasletlere sahip olmada etken olan bir değil birçok ayrıntı vardı.

Özellikle KARŞILIKLI SEVGİ VE SAYGI her daim sergilenen eylemler oldu.

ELDEKİLERLE YETİNME, başkalarının sahip olduklarında gözü olmadığının göstergesiydi.

Bu yaklaşımın en belirgin göstergesi, geçen bir asırlık süre içerisinde benzer türde bir olayın vuku bulmamasıdır.

Her kim olursa olsun eldekilerle yetinme yaklaşımı içerisinde oldukları için aykırı bir eğilim sergilemediler.

Kısaca, Muğla ve bağlı yerleşim birimlerinde konuşlanan halkın, altını çizdiğim ayrıntılar yönünden eğilimi takdire şayan olmuştur.

Sonra nasıl olunmasın?

Aynı süre içerisinde halk, öylesine birbirlerine güveniyorlardı ki, olursa ancak bu kadar olurdu.

Düşünün ki aynı süreçte iş yerlerinin kapıları her daim açık olurdu.

Bir iş sahibi her hangi nedenle dükkânından ayrılmak zorunda kalsa dahi kapısını kilit vurmaz.

Sadece önüne bir sandalye veya oturak koyarak çekip giderdi.

Onlar bilirlerdi ki, malına bir şey olmaz.

Birileri gelip izinsiz mallarını alıp götürmez.

***

Kuşkusuz bu tür yaklaşımların nedeni, karşılıklı güven ve saygıydı.

Böylelikle, belirttiğim gibi en azından bir asrın üzerinde zaman geçti.

Şimdi dense ki, halkın takdire şayan eğilimi devam ediyor mu?

Yine bir vesileyle iş yerinden ayrılmak zorunda kalanlar, geçmişteki yaklaşım içerisinde oluyorlar mı?

Ve daha da takdire şayan yaklaşımlar…

Ne var ki değil!..

Oysa, imrenilen hasletler devam etsin istenirdi.

İnsanların birbirine olan güven ve saygısı sürüp gitmeliydi.

Dedim ya değil…

Hiçbir şey eskisi gibi değil.

Bu nedenle sıkça dile getirdiğimiz;

Nerde eski günler!

Nerde eski bayramlar!

Nerede karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan yaklaşımlar!

***

Sanılmasın ki bunda abartı var.

Olayı, farklı şekilde yorumluyorum.

Kesinlikle değil.

Aksi olsaydı her birimiz eski günleri arar, zaman zaman geçmişte sergilenen tatlı hatıralar üzerine iç geçirir miydik?

Bugün istisnasız, belirli yaş gurubunda olanlar aynı kanaatte olduklarına göre, bir şeyler değişmiştir.

Zaman zaman hayıflanırcasına, nerde eski günler demenin başkaca karşılığı yoktur.

***

Olayın seyri farklı iken mesele nereden nereye geldi.

Gözlenen gelişmeler üzerine ister istemez geçmişle mukayese ettiğim için biran kendimi o günlerden alamadım.

Böylesine imrenilecek yaklaşımların sergilendiği dönemle günümüzde gözlenen gelişmelere bakınca, dedim ya kendimi geçmişten soyutlayamadım.

Ya şimdi?

İstisna teşkil eden çok nadir gelişmeler gözlense de bugün, halkın çıkarları adına kabul etmenin mümkün olmadığı olaylar var ki, ister istemez biz ne hale geldik? demekten kendimizi alamıyoruz.

Kaldı ki alınamaz.

Vatandaşın dün aldığı bir mal, aradan 24 saat geçmeden yarı yarıya artış gösteriyorsa, kuşkusuz söylenir.

Bunun sonu nereye varacak! demekten kendini alamazdı.

Üstelik gözlenen artışlar sadece bir iki kalem için değildi.

Tüm mallarda ayrı artış vardı.

Hal böyle olunca vatandaş, kendi kendine söyleniyor.

Böylesine FIRSAT DÜŞKÜNLÜGÜ olursa bu işin sonu nereye varırdı?

FIRSAT DÜŞKÜNLÜĞÜ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Muğla Yenigün Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!