Etrafımızda bulunan pek çok tanıdığımıza bu ara bir haller oldu. Yıllar yılı son derece rahat bir o kadarda neşeli hayat

Saat dokuzu beş geçeAtam Dolmabahçe’deGözlerini kapamışBütün dünya ağlamış Doktor doktor kalksanaLambaları yaksanaAtam elden gidiyorÇaresine baksana…. Daha ilkokul yıllarından itibaren aklımızda

Rivayet olunur ki bir insan kendisine 500 yıl ömür ister ve talebi kabul edilir. Kendisine 500 yıl ömür isteyen insan

Türkiye’nin parlamenter sistem ile yönetildiği zamanlarda kabul etmemiz gerekiyor ki daha fazla dünya görüşü ve daha fazla fikir vardı. 2018

Türkiye 29 Ekim 2025 Çarşamba günü sabah 07.00’den itibaren tüm dikkatini Kocaeli’nin Gebze ilçesine çevirmiş durumda. Gebze’de yedi katlı binanın

Bizim yaş grubumuz ile birlikte bizimde yaşadığımız memlekete “Görmediğimiz-yaşamadığımız-başımıza gelmeyen hiçbir felaket kalmadı” desek yalan söylemiş olmayız. -Depremler -Sel felaketi

“Sofranda bal var ise Bağdat’tan atlı gelir. Tezgahın sağlam ise ipekler tatlı gelir. Ateş düştüğü yeri yakar demişler Ölü senin

29 Ekim 2025 Çarşamba günü sabah saat 07.00’de yedi katı bina bir anda çöktü. Bütün Türkiye’nin gözü önünde cereyan eden

Dün 29 Ekim Cumhuriyet bayramımızın 102. yıldönümü idi. Böylesi önemli bir tarihin bir gün öncesinden hatta günler öncesinden kutlama hazırlıkları

Kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyet bugün 102 yaşında. 29 Ekim 1923 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından ilan edilen ve

Bir yada birkaç kez yurt dışına çıkan ancak beklediği samimiyeti o memleketlerde bulamayan kim varsa yurda geri döner dönmez “Türkiye

1988 yılından itibaren hiç durmadan yazı yazıyoruz. Günlük olarak yazdığımız yazıların ülke genelinde kaç yayın kuruluşunda yer bulduğunu bilmiyoruz. Birkaç

Gençlik yıllarımızda, yani bundan yaklaşık 40 yıl önce “Kalp krizi” nedir bilmezdik. Kalp krizi geçirmek yerine daha çok “Kalp ağrısı

Şair Abdurrahim Karakoç her ne kadar “Umudum her zaman bakidir amma/Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun” demiş olsa da insanoğlu

Son dönemlerde daha çok siyaset ile uğraştığımızdan olsa gerek daha çok kendi içimize kapanık bir süreç yaşamaya başladığımızın farkına vardık,

Yıl içerisinde gazeteciler ile özdeşleşen tarihler mevcut. Bir noktada toplumun gözü kulağı durumunda bulunan gazetecilerin bu özel günleri başta siyasetçiler

Vitrinde eskimek daha çok ticaret yapan ve satışını yaptığı ürünü mağazasının vitrininde sergilemek zorunda kalanlar ile ilgili bir söylem şekli.

Kendimizi bildik bileli siyasetin içerisindeyiz. Ömrümüz kongreler ile genel kurullar ile geçti. Siyaset önceleri yerelden Ankara’ya çekilmiş değildi. O yüzden

Geçtiğimiz 2024 yılının ekim ayında başlatılan “Çözüm süreci” 86 milyon vatandaşımızın gözleri önünde cereyan ediyor. İçerisinde bulunduğumuz günlerde tartışılan “Çözüm

Şiire ilgi duyan, şiir yazarlarını takip eden, biraz da Şair Nurullah Genç’i takip edenler onun “Beni yakışına” isimli şiirindeki “Yenilgiler

Bundan 20 yıl önce 15 yıl önce hatta 10 yıl öncesine kadar “ölüm” dediğimiz gerçek bu kadar hatırımıza gelmiyordu. Neticede

Türkiye’de özellikle var olan siyasi gündeme yetişmek artık mümkün değil. Nerede ise artık saat başı değişen siyasi gündem hiçbir vatandaşın

Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz tarihten beri var olan tüm dünya görüşlerine mensup partilerin iktidara gelmesine rağmen özlediğimiz yaşam tarzına

Geçtiğimiz aylarda Ankara’da bir araya geldiğimiz bir siyasetçi büyüğümüze “ Bir arada olması gerekenler şu anda ayrı partiler ille yola