Muğla’da Deştin, Alaşar ve Bayır mahallelerinin kesişiminde yer alan Tekelçakır mevkiine yapılması planlanan çimento fabrikasına karşı yöre halkı ve çevre platformları, bir kez daha harekete geçti.
Danıştay’ın iki kez iptal ettiği “ÇED Gerekli Değildir” kararına rağmen üçüncü kez başvuruda bulunulmasına tepki gösteren yurttaşlar, bugün Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe sundu ve ardından basın açıklaması gerçekleştirdi.
“Çimento fabrikası Muğla’nın kalbine saplanan hançerdir”
Deştin Çevre Platformu, MUÇEP (Merkez İlçe Menteşe Meclisi) ve Bayır Çevre Komitesi tarafından yapılan ortak açıklamada, “Çimento fabrikası Muğla’nın kalbine saplanan hançerdir” denilerek projeye karşı tepkiler dile getirildi. Açıklamada, fabrikanın kurulmak istendiği alanın doğal yaşam açısından kritik önemde olduğu vurgulandı ve şu ifadeler kullanıldı:
“Bizler yaşamını toprağından, zeytincilikten, tarımdan kazanan Muğlalıyız. 2006 yılından beri Deştin, Alasar ve Bayır mahallelerinin kesişimindeki ormanlar kesilerek çimento fabrikası kurulmak isteniyor. 2008’de bu girişim mahkeme kararıyla durduruldu. Ancak şirket, isim değiştirerek yeniden ÇED başvurusunda bulundu. 2015 ve 2019’da Danıştay iki kez projeyi durdurdu. Şimdi üçüncü kez ‘ÇED gerekli değildir’ başvurusu yapıldı.”

“Tekelçakır bölgesi bilimsel ve toplumsal dayanışmayla kazanılmıştır”
Basın açıklamasında, daha önce verilen iptal kararlarının halkın mücadelesi ve bilimsel raporlar sayesinde alındığı hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:
“2015’te Danıştay, ÇED raporunu iptal etmişti. 2020’de yeniden proje başlatıldığında, 2021’de binlerce kişinin katıldığı dilekçeler ve bilimsel raporlarla tekrar durduruldu. Ancak 2022’de ÇED olumlu kararı verildi. 2023’te bir kez daha iptal edildi. Şimdi ise üçüncü kez başvuru yapılıyor. Bu, halkın iradesine, bilime ve hukuka açık bir saldırıdır.”
“Proje gerçekleşirse su kaynakları ve ormanlar yok olacak”
Açıklamada çimento fabrikasının kurulması durumunda yalnızca doğanın değil, bölgedeki tarım, zeytincilik ve hayvancılığın da zarar göreceği ifade edilerek, “Proje hayata geçerse 176 kişilik istihdam bahanesiyle binlerce insanın geçim kaynağı, ormanlar ve su kaynakları yok edilecek. Tekelçakır bölgesi bilimsel verilere dayalı olarak doğal alan olarak korunmalı ve çimento fabrikası projesi kalıcı olarak durdurulmalıdır” denildi.
“Temiz hava, temiz su, temiz toprak için mücadeleye devam”
Çevre platformları açıklamada Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na da seslenerek şu çağrıda bulundu:
“Muğla’da binlerce zeytin ağacının bulunduğu bu köylerde tarımla yaşamaya devam edilmelidir. Sağlıklı çevre, temiz hava ve yaşanabilir topraklar için bu projeye artık kalıcı olarak son verilmelidir. Çevre Bakanlığı doğayı, Sağlık Bakanlığı halk sağlığını, Tarım Bakanlığı üretimi, Turizm Bakanlığı Muğla’nın geleceğini korumalıdır.”
Avukat Nuray Şahbudak ise sürece dair, “Hukuka aykırı olarak yeniden bir ÇED süreci başlatılmış ve nihai ÇED kararı yayımlanmıştır. Bugün burada nihai ÇED kararına karşı itirazlarımızı sunduk. Eminim ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı köylünün ve halkın tepkilerini duyacak ve ÇED olumsuz kararı yayımlayacaktır” dedi.
Bu haber 166 kez okundu.
