Nöbetçi Eczaneler
Bize özgü bir yaklaşım vardır.
Her hangi bir gelişme üzerine görüş belirtirken çoğu kez şunu deriz.
OLACAĞI BUYDU…
Sanki gerçekleşmesi uzak bir ihtimal değil yaklaşımı içerisinde aynı görüş belirtilir.
Hal böyle iken, ne demek istediğim konusunda fazlaca kafa yorulduğunu sanmıyorum.
Zira tüm dünyada olduğu gibi ülkemiz de, önemli bir gelişmenin etkisi altındadır.
Kısaca 2 seneye yakın süreçte Covid-19 olarak nitelendirilen CORONAVİRÜS, bizim tabirimizle aldı başını gidiyor.
Hem de tüm hızıyla…
***
Oysa geçen süre içerisinde normal seyrindeydi.
Virüsün daha bir gözlendiği ülkeler yanında Türkiye’de rutin şekilde devam ediyordu.
Her ne kadar belirli sayıda ölümler olsa da başka ülkeler, özellikle ABD, ÇİN, İNGİLTERE, ALMANYA ve bir kısım Ortadoğu ülkeleri yanında, daha az sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmişti.
***
Diğer ülkelere göre hastalığa yakalanan, yanı sıra üzülerek gözlemlediğimiz ölümler az sayıda olsa da, neden olsundu!
Neden insanlık böylesine bir tehlikeyle yüz yüze gelsindi!
Ama olanlar olmuştu.
Üstelik, bunca zamana karşın seyrinde en küçük bir değişiklik olmadan etkisini sürdürüyordu.
Hem de belirttiğim gibi önemli derecede olmak üzere.
***
Peki ne olacaktı?
Zaman zaman etkisinin yükseldiği, bir ara azaldığı gözlenmesine karşın, şu sıra yeniden, “gemi azıyı aldı” misali artış göstermesinin sebebi neydi?
Neden, durup durup inişli çıkışlı bir tablo ortaya çıkıyordu?
Bilhassa ülkemizde…
Oysa başlangıçtan bu yana, CORONAVİRÜS’ün normal seyrinde devam ettiği ülkeler arasındaydık.
İnsanımız gerekli titizliği gösteriyor diyerek seviniyorduk.
Sonra nasıl sevinmezdik!
Her gün dünya ülkelerinde gözlenen ölümlere göre bizde daha az sayıda hayatını kaybedenler vardı.
Ümit ederiz ki bu durum edip gider derken, sanki bir kez daha “ay akşamdan doğmuştu.”
Özellikli Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşlar tarafından yapılan açıklamaya göre, ülkemiz için de gerçek anlamda bir sıkıntı vardı.
Daha kısa bir süre öncesinde, ölümlerin en az görüldüğü ülkeler arasında yer alırken şimdi, önemli sayıda hayatını kaybedenlerin olduğu ülke haline gelmiştik.
Üstelik, özellikle bazı bölgelerimizde belirgin sayıda artış vardı.
***
Ve Muğla olarak, bizde de olanlar olmuştu.
“İnsanımız öngörülen kuralları uyduğu için önemli ölçüde sıkıntı yok derken, vurguladığım gibi birden il genelinde kırmızıya bürünmüştük.”
Kuşkusuz bunun anlamı, Muğla için de tehlike çanlarının çaldığıydı.
Hal böyle olunca ister istemez yorumlar yapılıyor.
Asıl açıklama yapması gerekenler suskunluğunu korurken!, birleşilen ortak bir nokta vardı.
Muğla ve kendisine bağlı özellikle sahil beldeleri, Covid-19’un en az gözlendiği yerleşim birimlerinin başında geliyordu.
Ne var ki mükâfat beklerken bir ceza kesilmişti.
“Yüzyıllar öncesinde ABD olmak üzere batılı ülkelerde yaygın olan Altına Hücum gibi bu kez, özellikle tüm sahil beldelerimiz tahminlerin üzerinde dışarıdan gelenlerle dolup taştı.”
Hem de gerekli tedbirleri almaya fırsat olmadan.
Ama olanlar olmuştu.
İnsanlığı önemli derecede etkileyen söz konusu virüsün en az görüldüğü kentler arasındayız derken, bizim için de “Ay Akşamdan Doğdu.”
Şimdi ilimizin kapsam alanında bulunan tüm sahil beldeleri olmak üzere diğer kesimler de kırmızıya büründü.
Hal böyle iken sanılmasın ki bunda abartı var.
Kesinlikle afaki bir yaklaşım yoktu.
Bizatihi Sağlık Bakanı tarafından yapılan açıklama teyit ettiğine göre başkaca bir şey söylenemez.
Sonuçta tek bir şey söylüyoruz.
OLACAĞI BUYDU…